İsrail tarafından katledilen gazeteci eş-Şerif’in vasiyeti ortaya çıktı: 'Filistin'i size emanet ediyorum!'

İsrail ordusunun Gazze’de Şifa Hastanesi yakınlarında düzenlediği saldırıda, El Cezire muhabiri Enes eş-Şerif, Muhammed Kurayka ve 3 kameraman hayatını kaybetti. Son mesajında “Filistin’i size emanet ediyorum” diyen eş-Şerif’in vasiyeti ve mücadelesi sosyal medyada büyük yankı uyandırdı.

Abone ol

İsrail ordusu, Gazze'de Şifa Hastanesi yakınlarında gazetecilerin bulunduğu çadırı hedef aldı. Saldırıda, El Cezirre muhabiri Enes eş-Şerif ve Muhammed Kurayka ile 3 kameraman hayatını kaybetti.

İsrail ordusu, Şerif'in Hamas'ın hücre lideri olarak görev yaptığını ve İsrail'e roket saldırıları planladığını iddia etse de o Gazze'nin en etkili basın emekçilerinden biri olarak tanınıyor.

Katar merkezli yayın kuruluşu El Cezire, Şerif'in, özellikle Arap dünyasında Gazze Şeridi'nden gelen başlıca seslerden biri olduğunu belirtti. Birçok haberi çevrilip sosyal medyada paylaşıldığı için Batı dünyasına da ulaştı.

Gazetecilerin öldürülmesi, Binyamin Netanyahu hükümetinin, yalnızca birkaç gün önce Gazze Şehri'ni işgal edeceklerini açıklamasının ardından geldi. İsraili, son saldırıyla, Gazze Şehri'nden haber yapan tüm El Cezire ekibini öldürmüş oldu.

''BU BENİM SON MESAJIM''

Eş-Şerif'in X hesabından paylaşılan vasiyette, "Bu benim vasiyetim ve son mesajımdır. Eğer bu sözlerim size ulaştıysa bilin ki İsrail beni öldürmeyi ve sesimi susturmayı başardı. Selamünaleyküm ve rahmetullahi ve berekatühü." ifadeleri kullanıldı.

Vasiyetinde halkının sesi olmak için elinden gelen tüm gücü kullandığını belirten eş-Şerif, "Gözlerimi açtığım andan itibaren Cibaliya Mülteci Kampı’nın sokaklarında ve mahallelerinde büyüdüm. Umudum, Allah’ın ömrümü uzatması ve ailemle, sevdiklerimle birlikte asli yurdumuz olan işgal altındaki Askalan’a (Mecdel) dönebilmekti. Ancak Allah’ın takdiri ve hükmü daha önce tecelli etti." ifadelerine yer verdi.

''FİLİSTİN'İ SİZE EMANET EDİYORUM''

Eş-Şerif'in vasiyetinde, şunlar kaydedildi:

"Acıyı her detayıyla yaşadım, acıyı ve kaybı defalarca tattım, buna rağmen gerçeği çarpıtmadan ve saptırmadan olduğu gibi aktarmaktan hiçbir zaman vazgeçmedim.

Allah, sessiz kalanların, katledilmemize razı olanların, nefeslerimizi kesenlerin, çocuklarımızın ve kadınlarımızın parçalanmış bedenlerinin kalplerinde en ufak bir sarsıntı oluşturmayanların ve halkımıza bir buçuk yılı aşkın süredir devam eden katliamı durdurmayanların şahididir.

Filistin’i size emanet ediyorum. Müslümanların tacındaki mücevher, dünyadaki her özgür insanın kalbinin atışı olan Filistin’i… Halkına, zulme uğrayan küçük çocuklarına sahip çıkın. Onların bedenleri, İsrail’in binlerce ton bombası ve füzesiyle paramparça edildi, duvarlara saçıldı. Sizi zincirler susturmasın, sınırlar durdurmasın. Ülkenin ve halkın özgürlüğü için köprü olun, ta ki özgürlük ve onur güneşi ülkemizin üzerine doğana dek."

''AİLEME SAHİP ÇIKIN''

Eş-Şerif, kızına, oğluna, annesine ve hayat arkadaşına sahip çıkılmasını istediği vasiyetinde, şunları aktardı:

"Aileme iyi bakın. Gözümün nuru, sevgili kızım Şam’a sahip çıkın. Onu büyürken göremedim. Oğlum Salah’a destek olun, onunla birlikte yürüyemeden aramızdan ayrıldım. Sevgili anneme iyi bakın. Duasıyla vardığım yere vardım, onun duaları kalkanım, yolu aydınlatan ışığım oldu.

Allah kalbine sabır versin ve ona en güzel mükafatı versin. Hayat arkadaşım, Ummu Salah'a (Beyan) da sahip çıkın. Savaş bizi uzun aylar ayırdı ama o hep sözünde durdu, dimdik durdu, kökleri sağlam bir zeytin ağacı gibi eğilmedi.

Sabırla emaneti taşıdı. Beni affedin, hakkınızı helal edin, dua edin. Gazze’yi unutmayın, beni de bağışlanma ve kabul için dualarınızda unutmayın."

"BU SESLER SUSMAYACAK"

El Cezire, gazetecilerinin katledilmesinin ardından şöyle yazdı:

"Şüphesiz, bu haberler yine de dünyaya ulaşacak. Hala sahada çalışan düzinelerce Filistinli gazeteci var. Yani İsrail ordusu ve hükümeti bu sesleri susturduğunu düşünse de, tam tersi olacak."

DEFALARCA ÇAĞRI YAPTI

Öte yandan Şerif'in, sadece bir gazeteci olarak değil, Gazze Şeridi'nde bu savaşı yaşayan biri olarak da karşı karşıya olduğu tehlikelerin farkındaydı. Şerif, savaş sırasında muhabir oldu, ancak ondan önce kameramanlık yapıyordu. Bu nedenle, Gazze Şeridi'nde yaşanan birçok savaşa aşinaydı ve bunları bizzat yaşamıştı.

Sosyal medyada defalarca tüm dünyaya, hayatının tehlikede olduğunu, İsrail ordusunun kendisine karşı bir kampanya başlattığını ve öldürülmekten korktuğunu belirten çağrılar yayınladı.

Tsunami tehlikesi var mı? Gündem Bahçeli'den gündeme dair açıklama Gündem Hasarlı camiye girdi canından oldu Gündem Depremde yıkılan binaya ilişkin soruşturma Gündem