AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş: Vatandaşa kanun teklifi verme yetkisini getirmeyi düşünüyoruz
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, katıldığı bir canlı yayında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Kurtulmuş, vatandaşa belli sayıda imza toplayarak kanun teklifi verebilme hakkı getirmeyi düşündüklerini açıkladı.
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, TRT Haber canlı yayında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Kurtulmuş, ilerleyen süreçte vatandaşa belli sayıda imza toplayarak kanun teklifi verebilme hakkı getirmeyi düşündüklerini ve böyle bir şeyin Türkiye'de bir devrim olacağını söyledi.
Kurtulmuş, açıklamalarında şunları kaydetti;
"Evvelsi akşam Sayın Cumhurbaşkanımız adaylarla birlikte depremzedelerle birlikte bir iftar yaptı. İftardan sonra herkes illerine dağıldı. Arkadaşlarımız hemen bugün birçok ilde haberlerini aldık aday tanıtım toplantıları yapıldı. Coşkulu katılımlar oldu. Biz şunu biliyoruz siyaset sahada yapılır. Klavye başında, masa başında ya da bir takım kapalı kapılar ardında siyaset yapılmaz. Onun için biz yüz yüze temasları siyasi fikriyatımızın da merkezine almış olan bir partiyiz. Yani hepsinden iyicesi bir gönüle girmektir. Bu büyük değişi hiç bir zaman unutmayız. Halkın tek tek seçmenin gönlüne girebilmektir. Bu da sadece siyasal söylemle olabilecek bir dil değildir. Onun acısında, sevincinde, iyi gününde, kötü gününde her zaman yanında olabilmektir. Çarşısında, pazarında, yasında, halayında içinde olabilmektir. Bunu başarmış olan bir siyasi kadroyuz. Arkadaşlarımız şimdi zaten çok az kaldı bir ay bir süre kaldı. Bu süre içerisinde bütün gücüyle, bütün teşkilat mensuplarımız, adaylarımız, bizim bütün yakın çevremiz bu saha çalışmalarına devam edeceğiz. Sahada var olmayanın sandıkta var olması mümkün değildir.
"14 MAYIS AKŞAMI TÜRKİYE YÜZYILI'NIN KAPISINI BU MİLLET AÇMIŞ OLACAKTIR"
Sahada var olmuş bir siyasi partiyiz ve inşallah Türkiye'nin en ücra köşesine kadar arkadaşlarımız daha önceki dönemlerde olduğu gibi bu dönemde de gidecektir. Sandık gününde sandıklara sahip çıkmak, önce Türkiye'de demokratik standardı çok yüksek bir seçimi hep beraber gerçekleştirmek... Bunun en başta gelen özelliği de katılımın yüksek olmasıdır. Zaten bizim halkımız Türkiye demokrasisinin en güzel tarafı odur. Çok yüksek katılıma sahibiz. Genel seçimlerde ve yerel seçimlerde de. İnşallah çok yüksek katılımlı bir seçim olur. Bunun için milletimizin sandığa gitmesini teşvik etmek durumundayız. Sandık günü de sahadaki bu çalışmaları tamamladıktan sonra kampanya süresinde sandıklara sahip çıkacağız ve 14 Mayıs akşamı sandıklar açıldığında Türkiye Yüzyılı'nın kapısını bu millet sonuna kadar açmış olacaktır. Cumhurbaşkanımızı yeniden Cumhurbaşkanı seçerek, AK Parti'yi de açık ara Meclis'te birinci parti yaparak, Cumhur İttifakı'nı da parlamentonun çoğunluğunu sağlamış bir vaziyette Meclis'e göndererek seçim noktalanacaktır.
"EN BAŞLANGIÇTA 5 ANA BAŞLIKTA ÇALIŞMALARA BAŞLAMIŞTIK"
Bu beyanname hakikatten benim başkanlığımda çok uzun bir süredir devam etti. Arkadaşlarımız her birisi büyük bir titizlikle görevlerini, ödevlerini yerine getirdiler. Bu bölümleri koordine eden bir kısmı eski Bakan arkadaşlarımız olmak üzere çok nitelikli bir ekip çalıştı. Çok titiz bir şekilde çalıştı. Sonunda Türkiye'nin bundan sonraki süreçte önümüzdeki 5 yılda ihtiyacı olan temel konular nelerdir bunlar tespit edildi. Bunlarla ilgili neler yaptık şimdiye kadar bunlar tek tek izah edildi. Eksik olan neler yapmamız gerekiyorsa onlar vatandaşımıza söz olarak, vaat olarak verilmiş oldu. En başlangıçta 5 ana başlıkta çalışmalara başlamıştık. Ne yazık ki 6 Şubat depremiyle birlikte Türkiye'nin önceliği hiç şüphesiz deprem sonrasındaki bu felaketin nasıl ortadan sonuçlarının kaldırılacağı, şehirlerimizin nasıl yeniden imar edileceği, vatandaşlarımızın hem iş yerlerine hem konutlarına nasıl kavuşacağı ve hayatın deprem bölgelerinde normale nasıl döneceği.
"BİZ YAPACAĞIZ DERKEN YAPTIKLARIMIZI REFERANS ALIYORUZ"
Bununla ilgili bölümü Afetlere Dirençli Şehirler başlığı altında bir bölüm olarak koymuş olduk. Bir başka bölüm Sağlam Toplumsal Yapı. Bir diğer başlık İstikrarlı ve Güçlü Ekonomi. Bir diğer başlık Türkiye Ekseni yani dış politikada biz yeni bir dönemde madem Türkiye Yüzyılı diyoruz orada Türkiye kendi eksenini nasıl inşa edecek bunları anlatıyoruz. Bir barşa bölüm Adalet İnsan Hak ve Hürriyetleri Demokrasi bölümü. Orada da yeni tekliflerimizi vatandaşımıza yapıyoruz ve son olarak da Güvenlik İçerisinde Huzurlu bir Türkiye Geleceği. Bu 6 bölümde böyle tabiri caizse nakış gibi işleyerek hep beraber ortaya bir sonuç çıkmış oldu. Bizim tabi diğer partilerden şöyle bir farkımız var; Biz yapacağız derken aslında yaptıklarımızı referansı ile konuşuyoruz. Bütün geçmiş dönem seçim beyannamelerini de gözden geçirdim. Şunu gördük ki, bu iftiharla söyleyebiliriz, geçmiş dönem seçim beyannamelerinde vaat edilmiş şeylerin hemen hemen tamamı gerçekleşmiştir.
"VATANDAŞIN KANUN TEKLİFİ VEREBİLME HAKKI OLSUN"
Birlikte başaracağız diyoruz. Bunun için de bu bölümlerin her birisinde gençlere, kadınlara, yaşlılara, iş dünyasına, çalışma hayatına dediğim gibi dış politika ile ilgili konularda hep somut bir takım tekliflerde ve perspektifi ortaya koyarak bu tekliflerde bulunduk. Örnek olsun diye söylüyorum, mesela Demokrasi İnsan Hakları Hürriyetleri ve Adalet bölümünde diyoruz ki; Vatandaşın belli sayıda imza toplayarak kanun teklifi verebilme hakkı olsun. Bu Türkiye'de devrim niteliğinde bir husustur.
"TÜRKİYE'YE YENİ BİR ANAYASA YAPMAK HALKIMIZA AHDİMİZDİR"
Türkiye'ye yeni bir anayasa yapmak halkımıza karşı bir sözümüz, ahdimizdir. Henüz yapamadığımız çok anayasa değişiklikleri yapmış olmakla birlikte, hala 12 Eylül devriminin ruhunu taşıyan bir anayasaya Türkiye'nin sahip olması Türkiye için hakikatten kabul edilebilir bir durum değildir. Somut şeyler söylüyoruz. Mesela, adli kolluğun yeniden kurulabilmesini söylüyoruz. Diyelim ki, dış politika ile ilgili konuda Türkiye'nin diplomasi akademisi anlamına gelecek bir uluslararası niteliği çok yüksek bir diplomasi ve uluslararası ilişkiler üniversitesinin kurulmasını teklif ediyoruz. Türkiye'nin belli halkalarla önce yakın çevresi sonra kıtalar arasındaki Türkiye'nin etkisinin yayılması ve uluslararası sistemde nizam tayin eden, nizam belirleyen bir ülke olması perspektifini gündeme getiriyoruz."