AK Parti sözcüsü Ömer Çelik'ten açıklamalar: 'Cumhur İttifakı'nda çatlak yok'

AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Parti sözcüsü Ömer Çelik, MYK sonrası yaptığı açıklamalarda bulunuyor. Çelik, Cumhur İttifakı'nda bir kriz olmadığını belirterek, "Cumhur İttifakı'nda kriz bekleyen bir sektör var. Bunlara bir kere daha morallerini bozacak cevapları veriyoruz. Cumhur İttifakı’nda bir çatlak yok, bir kırgınlık yok" ifadelerini kullandı.

Abone ol

AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Parti sözcüsü Ömer Çelik, MYK sonrası yaptığı açıklamalarda bulundu. 

İşte AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in konuşmasından öne çıkan satır başları: 

Dilovası’nda bir yangında kaybettiğimiz vatandaşlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyoruz. Çalışma Bakanlığı gerekli soruşturma izinlerini verdi, gereken açıklama da yapıldı. Yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Hayatını kaybeden vatandaşlarımızın kıymetli ailelerine buradan başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz.

"KOCAELİ'DEKİ YANGININ YARGI SÜRECİNİ YAKINDAN TAKİP EDECEĞİZ"

Şunun net bir şekilde bilinmesini isteriz ki; ister tesis sahipleri olsun ister bürokratik olarak sorumlu olanlar, ihmali bulunanlar varsa bunlarla ilgili olarak savcılığın yapacağı soruşturma çerçevesinde ortaya çıkacak tüm gerçekler aynen mahkemeye intikal edecek ve yargı bu sürecin kararını verecektir. Biz de parti olarak bu yargı sürecini yakından takip edeceğiz.

CUMHUR İTTİFAKINDA KRİZ YOK

Bir de tabii arkadaşlar, sık sık cevap veriyorum ama, Cumhur İttifakı’nda kriz bekleyen bir sektör var. Başka hiçbir kabiliyetleri olmayan, başka herhangi bir şekilde siyaset üretimiyle kendini gösteremeyen, bütün varlığını ve geleceğini Cumhur İttifakı’nda bir kriz çıksın diye uğraşan, marjinal, gerçekten aşırı uçlarda dolaşan; memlekette de sadece kriz havası koklamaya çalışan bir takım odaklar var.

Bunlara bir kere daha morallerini bozacak cevapları veriyoruz. Cumhur İttifakı’nda bir çatlak yok, bir kırgınlık yok. Tam tersine, bunların her saldırısından sonra Cumhur İttifakı’nın daha da güçlendiğini görüyoruz. Çünkü bu şer şebekelerinin Türkiye’nin başına, bölge barışının başına neler getirmeye çalıştığını çok iyi biliyoruz. Bu da bir kere daha Cumhur İttifakı’nın varlığı ve ülkemiz için değeri hakkındaki bilincimizi ve görüşlerimizi tazelememize yol açıyor.

Tabii, geçenlerde Sayın Devlet Bahçeli de çok güzel ifade ettiler: “Bunlar, Cumhur İttifakı gibi bir ittifak şimdiye kadar görmedikleri için, Cumhur İttifakı’nı bir koalisyon zannediyorlar.” Cumhur İttifakı bir koalisyon değildir. Milletin varlık mücadelesi verdiği 15 Temmuz gecesi tamamen millî bir yaklaşımla, millî bir duruşla oluşmuş; milletin bugününe ve geleceğine sahip çıkmak için meydana getirilmiş bir iradedir.

Onlar, koalisyonlardaki pazarlıkçı idareyi Cumhur İttifakı’nın iradesiyle karıştırıyorlar. Koalisyonlardaki pazarlıkçı idare ile Cumhur İttifakı’ndaki bütünlükçü ve organik bir birlikteliğe dayanan irade arasında fark vardır. İdare ile irade arasındaki farkı bilmedikleri gibi, koalisyonla Cumhur İttifakı arasındaki farkı da idrak edemiyorlar.

Bir de tabii, her krizle birlikte Cumhur İttifakı’nı sorgulamaya çalışıyorlar. Hâlbuki Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Devlet Bahçeli başta olmak üzere, onların ortaya koyduğu çerçeve ve irade doğrultusunda Cumhur İttifakı’nın bütün yöneticileri şunu net bir şekilde değerlendirebiliyorlar ve bu konuda da büyük bir siyasi yetenek ortaya koyuyorlar. Hep birlikte bunu yapıyoruz.

"CUMHUR İTTİFAKI BİR KOALİSYON DEĞİLDİR"

Cumhur İttifakı krizlerin ittifakı değil, krizlerden etkilenecek bir ittifak da değildir. Cumhur İttifakı, krizleri çözmenin ve krizleri aşmanın ittifakıdır. Tabii ki hayat devam ettiği müddetçe, siyaset devam ettiği müddetçe her zaman siyaset çeşitli krizlerle karşı karşıya kalacaktır. Ama unutulmamalıdır ki koalisyonlar krizlerle idare edilir.

Cumhur İttifakı bir koalisyon değildir. Onun için Cumhur İttifakı, krizlerle değil; krizleri aşma yeteneğiyle, siyasi hayatın getirdiği çeşitli krizleri, uluslararası gelişmelerin doğurduğu krizleri, devlet hayatında ortaya çıkan gelişmeleri, toplumsal hayatta yaşanan çelişkileri ve bunların yol açtığı zorlukları aşmanın, çözmenin iradesi olarak ortaya çıkmıştır. Ve bu şekilde de güçlü bir biçimde yoluna devam etmektedir.

TERÖRSÜZ TÜRKİYE SÜRECİ

PKK'nın feshi ve silahların bırakılması hedefi belli bir takvim ve yol haritası ile devam ediyor. Hem partimizde bu süreci takip eden, sürecin dilini oluşturan mekanizmamız var. Cumhur İttifakı, birlik beraberlik içinde hedeflerine ilerlemekte.

PKK terör örgütünün feshi ve silahların bırakılmasının sağlanması hedefi belli bir takvim çerçevesinde devam ediyor. 

Konumuz PKK'nın feshi ve silahların bırakılması. PKK'nın Irak İran Suriye'deki bütün uzantıları ile silah bırakması gerekir ve bunun finansmanını oluşturan illegal boyutunun da feshedilmesi gerekir. TSK ve MİT'in gözü sahada. Gerçekten silah bırakılıyor mu ve bu silah bırakma PKK'nın feshi anlamına geliyor mu bunu teyit edilecek. Geçmişte de bu söylemler oldu ama silah bırakılmadı. Irak'taki yöntem ile Suriye'deki yöntem farklı olabilir. Türkiye'deki unsurların Türkiye dışına çıkması. Sonuç olarak teyit mekanizması ben bunu teyit ediyorum dediğinde, cumhurbaşkanımıza sunulacak. Şu anda sahadaki durumu yakından takip ediyoruz.

GAZZE'DEKİ GELİŞMELER 

Gazze’deki gelişmeleri de en önemli gündem maddelerimizden biri olarak takip ediyoruz. Biliyorsunuz, yardımların girmesi konusu bizim için son derece önemlidir. Sayın Cumhurbaşkanımız dün de ifade ettiler: Deprem bölgesindeki bazı konteynerlerin Gazze’ye gönderilmesi, oradaki hayatı bir nebze de olsa rahatlatacaktır.

Aynı şekilde, Şarm El Şeyh Anlaşması kapsamında günde 600’e yakın tırın Gazze’ye girmesi öngörülüyordu; ancak maalesef bu sayı 200’e düşmüş durumdadır. Biz, bu yardımlardan sadece gıda yardımlarını kastetmiyoruz. İnsanların hayatlarını iyileştirecek ekipmanlar, tıbbi yardımlar, çocukların ve kadınların ihtiyaç duyduğu çeşitli malzemelerin de Gazze’ye ulaşması gerekmektedir.

Yani, Şarm el-Şeyh Anlaşması’ndaki günde 600 TIR'lık kota aslında aşılması gerekirken; bugün 200’e düşmüş olması son derece sakıncalıdır. Maalesef İsrail defalarca bu barış anlaşmalarını ihlal etmiştir. Bu ihlale “dur” denmesi için gereken uyarıların uluslararası toplum tarafından ortaya konulması gerekmektedir.

SUDAN'DAKİ KATLİAMLAR

Yine çok üzücü bir konu, Sudan’daki El-Fâşir şehrindeki katliamdır; burada hızlı destek kuvvetlerinin gerçekleştirdiği katliam gerçekten Siyonistlerden geri kalmayan bir vahşettir. Bunu en güçlü şekilde kınıyoruz. Türkiye’nin, kardeş Sudan halkının karşı karşıya olduğu bu katliamcı yapıya karşı kardeş Sudan halkıyla bir ve beraber olduğunu bir kere daha vurguluyoruz.

Orada, herkesin takip ettiği üzere, çatışmaların çıktığı bölgelerde altın madenlerinden doğal gaz kaynaklarına kadar pek çok arka plan tartışması yürütülüyor. Bütün bunların, o bölgenin refahını engellemek; oradaki insanların medeni bir hayat sürmesini engellemek için yürütülen birtakım vekâlet savaşlarının neticesi olarak ortaya çıktığını görüyoruz.

Dolayısıyla buradan bir kere daha; Sudan’daki katliam karşısında hem kendi hassasiyetimizi vurguluyoruz hem de uluslararası toplumun bu konuda en yüksek düzeyde hassasiyet göstermesi gerektiğini ifade ediyoruz.

SORU- CEVAP 

BAHİS SORUŞTURMASI 

Dün epey yorumlayacağım maç oldu.Ancak siyasetçi olduğum için yorum yapamıyorum. Böyle bir özgürlüğümün olmamasından dolayı mutsuzum 

Bu bahis meselesi gerçekten can sıkıcı mesele. Bunun üzerine sonuna kadar gidilmelidir. Hepimizin hayatında futbolun önemli yeri var. Futbol hayatımıza renk katan en büyük etkinliklerden biri. Bu bahis soruşturmasını üzerine sonuna kadar gidilmeli. Konu yargıya intikal etmiştir. Başsavcılık titizlikle üzerine gidecektir. Zaman zaman duyduğumuz şeyler toplumsal hayata kasteden pisliklerdir. TFF yönetimi cesur ve ahlaki duruş sergilemiştir ve onları tebrik ediyoruz. Biz de futbolseverler olarak en küçük ayrıntısına kadar en küçük süreci takip edeceğiz. 

ERDOĞAN-BAHÇELİ GÖRÜŞMESİ 

Sayın cumhurbaşkanımız ile sayın Bahçeli'nin programına bağlı ama siz salı, çarşamba ve  perşembeye odaklanın. Programlarına bağlı olarak bu hafta gerçekleşmesini bekleyebiliriz.

ÖZGÜR ÖZEL'E SERT TEPKİ 

Özgür Bey sürekli olarak mitinglerde hukuk diyor ama hukuk tanımıyor. Hakkaniyet diyor ama Türk siyaset tarihinin hakkaniyetten en uzak bir figür gibi hareket ediyor. Sert konuşursunuz bunlar siyasetin doğasında var ama Özgür Özel'in konuşması bunlar ile ifade edilecek konuşmalar değil. Bazen diyoruz ki buna nasıl cevap verelim diyoruz. Kastımız şu bunun seviyesine düşmeden cevap vermek. Bu pis üsluba nasıl cevap vereceğiz diyoruz. Son zamanlarda çığırından çıkmış durumda.

Siyasi akıl ile siyasi argüman üreterek karşımıza gelsinler istiyoruz. Her hafta üç beş yanlış yapıyorlar. Okumadıkları bilmedikleri şeyleri büyük iddialar gibi söylüyorlar. İşim gereği dinlemek sorunda kalıyorum böyle de bir eziyetle karşı karşıyayım. Ömer Çelik kulak zarı problemi yaşıyor demişler, keşke sizi duymasam. Siyaseti buralara getirmemek lazım bunlar ayıp şeyler. Geçen gün söyledim cumhurbaşkanımız bizim kırmızıçizgimiz.

Genel başkan olarak cumhurbaşkanı olarak eleştirebilirsiniz biz de cevabını veririz ama üslubunuz milletin sevgilisi olarak bu sınırları geçtiği anda biz de çizgimizi işletiriz. Bu iş hakarete küfre saldırganlığa gelirse hiçbir şekilde müsaade etmeyiz. Biz memlekette iç cephe güçlensin, her şey sağlıklı yürüsün, siyaset itibarını koruyalım diye gayret çaba ediyoruz.

Siyasette her zaman aşırı ifadeler olabilir ama bunların tashih yolu varır. Ben bazen cevap vermek için bazen 12 saat 1 gün beklediğim oluyor. Özgür Özel kendi partisindekilerin ne söylediğini takip etmiyor. Onu dinlemediği için cevap erdiğimizde bizim söylemediğimiz şeyleri söylüyorsunuz diyorlar.

CHP Kurultay davasında gerekçeli karar açıklandı Siyaset Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar Siyaset Cumhurbaşkanı Erdoğan Anıtkabir'i ziyaret etti Siyaset Devlet Bahçeli'den 10 Kasım mesajı Siyaset