AK Parti sözcüsü Ömer Çelik'ten açıklamalar: 'Filistin meselesi dünya meselesidir, milli davamızdır!'
AK Parti sözcüsü Ömer Çelik basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Çelik, "Netanyahu adlı katil ve şebekesinin durdurulması için çok yönlü bir inisiyatif oluşturulmalıdır. Aksi takdirde insanlığa karşı işlenen suçlar ve soykırım suçları maalesef artarak devam edecektir. Filistin meselesi artık dünya meselesidir" dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, gündeme dair düzenlenen basın toplantısında konuştu.
Ömer Çelik'in açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle;
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu vesilesiyle hepimizin gördüğü gibi dünyanın en önemli gündemi Gazze konusundaki gelişmeler. Buna da tabii iki yönlü bir yandan yüreğimizi kanatan Netanyahu hükümetinin katliamları, soykırım siyaseti bütün acımasızlığıyla insanlık tarihinin görmediği bir zulümle devam ediyor. Kuşkusuz artık kuruluşların kabul ettiği gibi bütün bu meseleye mesafeli yaklaşanların bile kabul ettiği gibi açık bir soykırım suçudur insanlığa karşı.
"BU ALÇAKLIĞIN MUTLAKA CEZALANDIRILMASINDAN BAŞKA YOL YOKTUR"
İnsanlığın medeniyet kazanımlarını korumak için bu alçaklığın mutlaka cezalandırılmasından başka yol yoktur. Biliyorsunuz, ilk olarak “soykırım” ifadesini kullanan lider Sayın Cumhurbaşkanımızdır. Sayın Cumhurbaşkanımız bu ifadeyi ilk kullandığında çoğu devlet mesafeli kaldı ve “bunu değerlendirelim” diyerek konuyu ileri bir tarihe erteledi. Ancak diplomasiyle konuşmak, uluslararası değerleri ve uluslararası hukuku hatırlatmakla bu meselenin çözülemediğini bir kez daha gördük. Katliamlar aynen devam ediyor.
Bu durumun ortaya koyduğu tablo şunu gösteriyor: Netanyahu adlı katil ve şebekesinin durdurulması için çok yönlü bir inisiyatif oluşturulmalıdır. Aksi takdirde insanlığa karşı işlenen suçlar ve soykırım suçları maalesef artarak devam edecektir.
O çerçevede bakıldığında, bugün Filistin Devleti’nin tanınmasına yönelik büyük devletlerin attığı adımlar ve ortaya koydukları irade önemlidir. Burada “büyük devlet” derken gayri safi milli hasıla, güçlü ekonomi veya büyük orduyu kastetmiyorum; Avrupa Birliği ya da NATO üyesi devletleri de kastetmiyorum. “Büyük devlet”ten kastım, insanlığı öncelikleyen devletlerdir.
Kuşkusuz artık kuruluşların kabul ettiği gibi bütün bu meseleye mesafeli yaklaşanların bile kabul ettiği gibi açık bir soykırım suçudur insanlığa karşı.Netanyahu mutlaka cezalandırılmalıdır.Filistin'in tanınması verilmiş güçlü cevaplardan.
Şimdiye kadar Filistin'i tanımak için erteleyenlerin yaklaşımı ne kadar gereksiz olduğu ortaya çıkmıştır. Bunun arkasından soykırım şebekesinin ve ekibinin durdurulması için somut adımlarının eyleme geçilmesi gerekiyor.
İsrail'in kafasında Filistin diye tabir yok, doğduklarından itibaren öldürülmesi gerekenler diye görüyorlar.
"FİLİSTİN MESELESİ DÜNYA MESELESİDİR"
Filistin meselesi dünyaya mal olmuş bir meseledir. Cumhurbaşkanımız milli dava olarak tanımladığında bazıları muhalefet yapmak için bir takım laflar üretmişlerdi. Bazıları ırkçı yaklaşımlar da üretmişlerdir. Filistin davası dünyanın davasıdır.
Cumhuriyet tarihinde ilk defa Sayın Cumhurbaşkanımız, Filistin davasını “bizim milli davamız” olarak tanımlamıştır.
Cumhurbaşkanımızın yaptığı faaliyetlerin dünya tarafından ne kadar dikkatle izlendiğini görüyoruz. Küresel ve bölgesel barışın hayata geçirilmesi için sözü en çok dikkate alınanların başında Cumhurbaşkanımız gelmektedir.
Cumhurbaşkanımız Filistin davasını milli dava olarak tanımladığında, içimizden bazıları muhalefet yapmak adına, “Filistin davası niye bizim milli davamız oluyor?” gibisinden bir takım laflar üretmişlerdi. Hiçbir şekilde insanlıkla ve siyasetle bağdaşmayan, hatta maalesef bazıları son derece faşist bir yaklaşım sergileyerek, “Filistin davası bizim davamız değil, Arapların davasıdır” gibisinden ırkçı yaklaşımlar da üretmişlerdi.
Ama bugün insanlığın kalbi atıyor; Filistin davası bir insanlık davasıdır, Filistin davası dünyanın davasıdır. Onun için, bunun ilk olarak milli dava olarak tanımlanması, aslında insanlık davasının tanımlanmasına dönük nasıl bir işaret fişeği olduğu ve nasıl bir yol haritası olduğu net bir şekilde ortaya çıkmıştır.
"SİYASİ UYDUSU GİBİ, SİYASİ MİSYONERLİK FAALİYETİ ÜRETMEYİN"
Yabancı siyasetçilerin kıskanarak bir takım eleştirilerini anlıyoruz. CHP adına konuşan ve bazı muahalefet partileri adına konuşanların siyasi misyoner gibi davranarak Cumhurbaşkanımız aleyhine biri bir söz söylese onu esas alıp siyasi uydu gibi davranarak çarpık bir yaklaşım üretmeye çalışmaları.
Biz diyoruz ki: Eleştiriniz varsa bunu dinleyelim ve cevabını verelim. Ama başkalarının siyasi uydusu gibi, siyasi misyonerlik faaliyeti üretmeyin.
SİZİN BİR MİLLİ GÖZLÜĞÜNÜZ YOK MU?
Muhalefetin milli filtresi olmalı. Siyasi misyoner gibi davranıyorlar. Sizin milli bir duruşunuz yok mu? Sizin bir milli gözlüğünüz, millli filtreniz yok mu?
Dün Sayın Özel bir değerlendirme yapmış. Eleştiriyoruz ama AK Parti de bizi eleştiriyor demiş. Ben anladım ki Sayın Özel kendi partisi adına konuşanları bile takip etmiyor.
Bu kadar köklü parti CHP'ye gönül vermiş vatandaşlarımızın milli hassasiyetelerinin ne kadar güçlü olduğunu görüyoruz. Bazı parti yönetimindeki kişiler yargılamaya çalışıyorlar.
"KENDİ PARTİSİNDE KONUŞULANLARDAN HABERDAR DEĞİL"
Devletler arası görüşmelerin nasıl planlandığı alfabe düzeyinde bilgisi olan kişi tarafından net görülür. Karşısımızda bir genel başkan kendi partisinde konuşulanlardan haberdar değil. Sayın Özel biz Atatürk'ün kurduğu bir partiyiz diyor. CHP yönetimi açısından baktığımızda siz Atatürk'ün vasiyetini yerine getirmemişsiniz.
Ne dış ne içi politika zemininde söylediğinizin bir mantığı var. Siz Hamas terör örgütüdür dediniz tepkiler üzerine terör örgütü değil eylemleri terör dediniz.
Şimdi kalkıp Sayın Cumhurbaşkanımızın BM'de verdiği mesajları eleştirmeye kalkıyorlar. Devlet sorumluluğu vardır. Sayın Özel'in CHP'yi yönetme konusunda beceri sergilemelidir.
Biz de diyoruz ki: Bu kadar köklü bir parti olan Cumhuriyet Halk Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi’ne gönül vermiş vatandaşlarımızın milli hassasiyetlerinin ne kadar yüksek olduğunu, Cumhuriyet Halk Partisi’ne oy veren vatandaşlarımızın milli hassasiyetlerinin ne kadar güçlü olduğunu hep beraber görüyoruz.
Ve bunu Türkiye için son derece kıymetli olduğunu da görüyoruz; vatandaşlarımızın bu milli hassasiyetleri ve milli duruşları son derece önemlidir.