Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin ve Zelenskiy ile görüşecek

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Rusya-Ukrayna savaşında istediği arabuluculuk rolünü oynayamıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ise iki ülke arasında barış görüşmeleri devam ediyor. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Recep Tayyip Erdoğan'ın yarın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile görüşeceğini açıkladı.

Abone ol

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, NTV yayınında dış politika gündemine ilişkin soruları yanıtladı. 

Sözcü Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yarın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile görüşeceğini duyurdu.

Kalın, Suriye ile normalleşme adımlarına ilişkin ise , "Suriye perspektifimiz değişmedi, Suriye tarafından iyi niyetli adımlar görürsek biz de adım atarız" dedi.

Sözcü Kalın'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle;

"Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarın Rusya lideri Putin ve Ukrayna lideri Zelenski ile görüşecek.

TÜRKİYE YÜZYILI NE ANLAMA GELİYOR?
Türkiye Yüzyılı" 21. yüzyılda Türkiye'nin kendini dünya sisteminde nasıl konumlandırdığı ve gitmek istediği yeri ifade ediyor. 15-20 yıl öncesine kadar İHA-SİHA teknolojisinde dışa bağımlı bir ülkeydik. Şimdi Türkiye, dünyaya İHA ve SİHA satan ve bunun da ötesinde bu teknolojinin standardını belirleyen ülke haline geldi. Birçok ülke bizden İHA ve SİHA satın almak istiyor. Sadece kullanmak için değil teknolojiyi de transfer etmek için.

Türkiye dünyanın çok ciddi otomotiv merkezlerinden bir tanesi. Biz bunun farkında değiliz ama dünyanın bütün büyük otomotiv markaları otomasyonlarını Türkiye'de yapıyor. Bütün bunların üzerine biz kendi aracımızı, Togg'u ürettik. Daha şimdiden Togg'un uluslararası bayiliğini almak için yapılan onlarca başvuru var. TANAP ve TürkAkım boru hatları Türkiye'yi enerjinin önemli bir kaynağı haline getirdi. Önümüzdeki 10-15 yıllık perspektifle baktığınız zaman Türkiye adeta kendini bugünlere ve yarınlara hazırlayan adımları atmaya devam ediyor. Bu bizi önümüzdeki 10-20 yıllık vadeler içerisinde dünya sistemi içerisinde çok daha güçlü, avantajlı noktaya getirecek. Dışa bağımlığımızı azaltacak.

ŞAM'LA YAPILAN ÜST DÜZEY GÖRÜŞME
Bu tabii ilk toplantıydı, bunların devamı gelecek. Biz baştan beri bu krizin daha fazla derinleşmiş savaşla değil, ancak müzakere yoluyla BM parametreleri çerçevesinde çözüleceğini söyledik. Ama rejim ayak diredi. Çeşitli bahanlerle Anayasa sürecini sabote etti, Astana sürecini tıkadı, Cenevre süreci adeta buharlaşmış oldu. Bizim temel kaygımız, savaşın devam etmemesi ve Suriye kaynaklı terör saldırılarının Türkiye'ye tehdit oluşturmaması ve insani krizin derinleşmemesi. Bu üç başlık açısından baktığınızda bizim perspektifimiz hala aynı, değişmedi. Harekatlarımız olmasaydı, bölgede terör koridoru kurulacaktı. Suriye terör örgütlerinden temizlenmeli ve mülteciler için güvenli geri dönüş sağlanmalı. Suriye ile görüşmenin buraya yapacağı katkı bizim için önemli. Zaten kalkış noktamız da bu. Burada Türkiye'nin güvenlik kaygıları nedir. PKK'nın oradaki mevcudiyetidir, adı SDG olmuş,YPG/PYD olmuş önemi yok. Türk askeri orada olduğu için PKK devletinin kurulması önlendi. Biz o saptamayı yapmasaydık PKK orada Irak sınırından Akdeniz'e kadar bir terör koridoru haline getirecek, devlet, devletçik gibi bir şey ilan edecekti. Bunu da Amerikan bayrakları altında yapacaktı. Bizim Suriye Kürtleriyle hiçbir sorunumuz yok. PKK'lı olmayan Kürtler, en büyük acıyı onlar çekiyor. PKK/YPG'nin tehdidinin ortadan kaldırılması Suriye'nin toprak bütünlüğü açısından da hayati öneme sahiptir. İkincisi, mültecilerin BM parametreleri çerçevesinde ülkelerine güvenli, onurlu ve gönüllü bir şekilde dönmelerini sağlayacak zeminin Suriye tarafında hazırlanması ve bununla ilgili birtakım güvenceler verilmesi.

SURİYE REJİMİ ADIM ATAMAYA HAZIR MI?
O yönde bir olumlu işaret var. 28 Aralık'ta olumlu bir görüşme oldu . Olumlu işaretler, mesajlar alındı. Biz orada bir ucu belli olmayan bir sürecin içine giremeyiz. Biz mültecilerin geri dönüşü ve yerlerinden edilmiş Suriyelilerin insani bir muamele görmesi için de rejimin atacağı adımları da görmek istiyoruz. Tabii ilk görüşmede hepsinini karara bağlanması beklenemez, bu bir süreç. 11 yıl sonra ilk defa bu konularla ilgili bir temas kurduk. Bunun hayırlı neticeler vermesi rejimin bundan sonra atacağı adımlara, taşıdığı niyete ve sahip olduğu bir perspektife bağlı. Tabii ilk görüşmede hepsinin karara bağlanması beklenemez, bu bir süreç. Eğer bunları bizim iyi niyetimizle birleştirip kararlılığa dönüştürürse biz bu iki konuda, terörle mücadele ve mülteciler konusunda rahatlıkla adım atabiliriz.

ERDOĞAN-ESAD GÖRÜŞECEK Mİ?
Bununla ilgili belirlenmiş bir takvim yok. Öncelikle belki savunma bakanı, istihbarat başkanımızın yaptığı toplantının takibi ve devamı mahiyetinde toplantılar olabilir. Dışişleri bakanımızın toplantısı olacak ama takvimi belli değil. Önümüzdeki aylarda bu alanda yeni toplantılar, görüşmeler olabilir. Görüşmelerin cumhurbaşkanları düzeyine çıkması için henüz daha yapılması gereken çok şey var. Bugünden bir şey söyleyeyem, önümüzdeki üç ay içinde mi olur, altı ay içinde mi olur, olur mu olmaz mı... Şu anda bunu söylermek için erken, sürecin seyrine bağlı.

Suriyeli muhalifleri baştan beri destekledik, desteklemeye de devam ediyoruz. Muhalif derken, Suriye halkının bir parçası olduğunu ve Suriye'nin geleceğinde kilit rol oynayacak aktörler olduğunu hatırlatalım. Buradan negatif bir anlam çıkmamalı."

'Yüzde 25 gelmiş içlerinden. Siz sadaka mı veriyorsunuz?' Siyaset Barış Yarkadaş, altılı masanın adayı için kesin konuştu Siyaset Akşener'den basına kapalı görüşme Siyaset Kürtçe röportaj verdi Siyaset