Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Kimler kimlerle beraber?' çıkışı geliyor bazen aklıma. Her ne kadar siyaset için yapılan bir çıkış olsa da günümüz sosyolojisinde herkesin üzerine oturan bir cümle. Özellikle de 40-50 yaş üstü erkekler için...
Neden mi?
Magazin dünyası orta yaş üstü erkek sanatçıların ve iş insanlarının genç sevgilileriyle ayrıl-barış ilişkilerini konuşuyor...
Aşkın yaşı elbette olmaz. Olur, diyen de aşkın ne olduğunu ya bilmiyordur ya da kavrayamamıştır...
"Aşkın yaşı yoktur. Çünkü Romeo 17, Juliet 13 yaşındaydı..."
Ama keşke konu aşk olsa...
Konu ne mi peki?
Eril kavga...
İnsanın kendisiyle olan kavgasına hangi polis müdahale edebilir ki? Ruh ve beden kavgasının önüne doktorlardan başka kim geçebilir? Son yıllarda bu kavga o kadar büyüdü ki onları bile aşmaya başladı.
Bu kavganın tıbbi bir adı da var: Andropoz
Bütün tıbbi terimler gibi Yunancadan gelir... Andro+pause sözcüklerinin birleşimiyle oluşur.
Aynı zamanda 'erkek menopozu' olarak bilinen andropozun bilimsel belirtileri ise benim konum değil. Az çok herkes biliyor bu belirtilerin ne olduğunu... Ancak bu belirtiler 'toplum davranışlarını şekillendirmeye, hükmetmeye' başladı.
Konu, sanıldığı gibi 'seks hormonu' değil...
Konu: Ruh ve beden savaşı...
Günümüzde 50 yaş üstü erkeklerin, akranı olan kadınlar yerine 'ilgilerinin genç kızlara kaymasının', 'onlarla görüntü vermek istemesinin' sebebi de bu savaş.
"Yaşlanan vücut, genç kalan ruha karşı!"
Elbette sadece davranışa yansımıyor, giyime, iletişim diline hatta yaşam pratiklerine yansıyor. Kapıya çekilen spor arabalar, sürekli 'hala genç ve yeterli' olduğunu kanıtlamaya çalışan cümleler havada uçuşuyor...
Bu durum karşısında kadınlar, adeta uygulamalı biyoloji dersindeymişçesine bir 'vaka' inceliyor.
Psikanalist Elliott Jaques, 'Orta yaş sendromu'nu 1965 yılında ortaya attı...
Andropoz o dönem şöyle tanımlandı:
"Gençlik çağlarını geride bırakmanın duygusallığı ve yaşlanmanın hissedilmesi ile dramatik olarak özgüvenin azalması sonucu görülen bir süreç"
Eskiden 'orta yaş krizi' olan andropoz, şimdilerde 'orta yaş savaşına' dönüştü.
Bakın orta yaş krizi ilk incelendiğinde karakteristik özellikleri arasında "Kendi başına ya da akranlarıyla daha fazla zaman geçirme isteği" vardı...
Evet, yanlış okumadınız: Akranlarıyla...
Çevrenizdeki örnekleri düşünün... Şimdilerde andropozdaki hangi erkek akranlarıyla vakit geçirmek istiyor?
Cevap: Hiçbiri...
Karakteristik 5 özelliğinden yalnızca yukarıda belirttiğim 1 özelliğini kaybetti andropoz.
Aynı dönem 508 şempanze ve orangutan üzerinde yapılan incelemelerde, hayvanların da orta yaş krizi yaşadığı tespit edildi.
Yani psikolojik savunma dürtüsünü, bu durumu yaşayan her canlı gösterdi. Ancak karakteristik özelliğini zamanla değiştiren tek canlı 'homo sapiens' oldu.
Yani magazin sayfalarında, sokakta, iş yerinde, belki de ailemizde karşılaştığımız insanlar...
Peki neden böyle oldu?
Homo sapiens'i ne değiştirdi?
Bunun sosyolojinin alanına giren birçok sebebi var elbette...
Çevremizdeki orta yaş ve üstü insanlar kendi yaşıtlarından kaçıyor...
Böylece Jaques'in 'orta yaş sendromu testi' de zamanla geçerliliğini yitirmeye başladı.
Çünkü insan, evrimini hala tamamlamadı...
'Teknoloji, popüler kültür, beğenilme arzusu' ise bu evrimi şekillendiriyor...
Kaliteli bir yaşam için insan kendiyle olan bu savaşını artık bitirmeli...
Sonuçta hepimiz bu gezegende, bu gibi evrelerden geçmek zorunda olan ziyaretçileriz. Belki çok zor ama önce bunu kabul etmeli...