Dünyanın gözü Türkiye'de! Manşetlerine taşıdılar: Tarihi bir dönüm noktası!
Tarihi seçimler için sadece 4 gün kaldı. Dünya basını Türkiye'deki seçimler ile ilgili gelişmeleri yakından takip ederken Al Jazeera, BBC be Rus Kommersant gazetelerindeki analizler dikkat çekti. Kommmersant, seçim sonucunun sadece Türkiye'yi değil dünyayı etkileyeceğini belirterek, "Belki de, Erdoğan ile Putin kadar kolayca ortak dil bulabilecek başka siyasetçi yok" değerlendirmesini yaptı.

Tarihi seçim 14 Mayıs'ya yapılacak. Türkiye 4 gün sonra sandık başına giderek ülkesi için karar verecek. Sandıktan çıkacak sonucu dünya da yakından takip ederken yabancı medya bu konuda dikkat çeken tespitlerini manşetlerinden okuyucularıyla buluşturuyor.

Son olarak BBC, Al Jazeera ve Rus Kommersant'ten çarpıcı analizler geldi. İşte ayrıntılar...

BBC: 'TÜRKIYE SEÇIMLERI: ERDOĞAN VE KILIÇDAROĞLU CUMHURBAŞKANLIĞI IÇIN KESIN SEÇENEKLER SUNUYOR'
BBC'nin başlığıyla servis ettiği analizine "Türkler tarihi bir dönüm noktasındalar, ülkelerinin geleceği için çarpıcı biçimde farklı yollar sunan ve cumhurbaşkanlığı seçiminde en önde görünen iki isim arasında karar vermeleri gerekiyor" cümlesiyle başladı.

BBC muhabiri Paul Kirby'ye göre, 20 yılı aşkın bir süredir iktidarda olan Erdoğan, güçlü ve çok yönlü bir Türkiye portresi çiziyor ve altı milyon istihdam oluşturma sözü veriyor, yanı sıra Batı'yı onu devirmeye çalışmakla suçluyor. Geniş bir muhalefet tarafından desteklenen baş rakibi Kılıçdaroğlu ise, NATO üyesi ülkeyi yeniden Batı cephesine çekmeyi vadediyor.

"ERDOĞAN, ÇOK TARAFLI BİR DURUŞU SAVUNUYOR"
Öte yandan Türkiye NATO savunma ittifakının bir parçası, Erdoğan Rus S-400 sistemi satın aldı ve ülkesinin ilk nükleer santralini hizmete açtı.

Çin ve Rusya ile ilişkileri de sağlamlaştırdı. Erdoğan, çok taraflı bir duruşu savunuyor, Türkiye'yi 'bir barış ve güvenlik adası' olarak tanıtarak Rusya'nın Ukrayna'daki savaşında arabulucu rolü üstleniyor.

Ayrıca geçtiğimiz yıllarda ciddi ekonomik sıkıntının yaşandığı ülkede, Erdoğan hala yüksek büyüme, altı milyon yeni iş ve turizm için büyük bir destek vaat ediyor.

'TÜRKİYE SEÇİMLERİ, BATI'NIN KURUNTULARI'
Al Jazeera'nın kıdemli siyasi analisti Marwan Bishara ise, 'Türkiye seçimleri, Batı'nın kuruntuları' başlıklı yazısında, "Kazansın veya kaybetsin; Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın mirası devam edecek" diyor:

"Gerçekte kazanmak, insanların sandıkta boy göstermelerini sağlamakla ilgili ve görevdeki başkan, tabanını toplamakta oldukça becerikli olduğunu kanıtladı. Tecrübeli bir siyasetçi ve karizmatik kampanyacı olan Erdoğan, kırsal kesim ve işçi sınıfından muhafazakarlar arasındaki tabanını güçlendirdi. Destekçileri ona, muhalefetin kendi adayına bağlı olduğundan daha bağlı ve onun yeniden seçilmesine adanmış durumda. Bu sebeple, hava koşullarının yağmur veya güneşli olması fark etmeden oy kullanmaya gitme ihtimalleri yüksek."

Analist Bishara, yazının devamında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçimlerinde çoğunlukla dış değil iç meseleler üzerinden kazanıldığını ve kaybedildiğini açıkça anladığını vurguladı:

"DIŞ POLİTİKA TECRÜBESİNDEN YOKSUN OLAN KILIÇDAROĞLU İSE..."
"Bu yüzden, seçimlerin arifesinde ülkesi hakkında büyük açıklamalar yaparak devletin manivelalarını kendi lehine kullandı. Erdoğan kazanırsa, iç ve dış gündemlerini özellikle Rusya, Avrupa ve ABD'ye karşı ikiye katlayacağı kesin. Türkiye'nin çıkarları için Batı ve Rusya ile ilişkileri dengeleyerek büyük güçlere karşı dengeli bir yaklaşım izlemeye devam etmesi bekleniyor. Rusya ile ticari ve jeopolitik ilişkileri güçlendirirken, Türkiye'nin NATO üyeliğini koruyacaktır. Dış politika tecrübesinden yoksun olan Kılıçdaroğlu ise, seçilmesi halinde, muhtemelen Türkiye'nin Batılı ve NATO ortaklarına karşı tavrını yumuşatacak, İsveç'in askeri ittifaka üyeliği üzerindeki vetoyu da kaldıracaktır."

Geride kalan 20 yılda Erdoğan'ın Türkiye'nin iç ve dış politikalarını güçlü şekilde biçimlendirdiği yorumunu yapan Al Jazeera analisti, şu ifadelere yer verdi:

"Onu sevin veya nefret edin, Erdoğan'ın yaklaşan seçimleri kazansa da kaybetse de Türkiye'ye damgasını vurmuş bir cumhurbaşkanı olduğunu kabul etmek gerekir."
