İsrailli askerlerin ifadeleri kan dondurdu! Gazze'deki katliamı bu sözlerle anlattılar
İsrail basınında yer alan haberde, bazı askerlerin Gazze’de yaptıkları katliamları itiraf ettiği ortaya çıktı. Askerlerden biri “Artık öldürdüklerimi saymıyorum” derken, bir diğeri silah sesi duyduğunda altına kaçırdığını söyledi. On binlerce sivilin hayatını kaybettiği Gazze’de, İsrailli askerlerin psikolojik çöküşlerini gözler önüne seren ifadeler uluslararası yankı uyandırdı.

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda şehit sayısı son 24 saatte 79 artarak 65 bin 141’e yükseldi. Yapılan açıklamalarda, Gazze Şeridi'nde enkaz altında hâlâ binlerce ölü olduğu belirtilirken, 9 binden fazla kişinin de kayıp olduğu vurgulandı. Bölgede 7 Ekim 2023'ten bu yana devam eden saldırılar ve abluka nedeniyle açlıktan hayatını kaybedenlerin sayısının 147'si çocuk olmak üzere 435'e yükseldiği kaydedildi. Haber 7'nin Haaretz'e dayandırdığı bir habere göre, İsrail'in Gazze'deki katliamları artık İsrail askerlerini bile ahlaki ve psikolojik olarak çökertmiş durumda. İsrail askerlerinin ifadeleri ise okuyanların bile kanını donduracak cinsten... İşte detaylar!
ÇOCUKLARA YAYLIM ATEŞİ...
Yoni isimli bir asker, Beyt Lahiya'daki bir günü anlatırken bir askerin "teröristler" diye bağırmasıyla çılgına döndüklerini ve makineli tüfekle yüzlerce mermi ateşlediğini söylüyor. İleri hücum ettiklerinde ise bunun bir hata olduğunu fark ettiklerini belirtiyor.
Orada terörist bulunmuyordu. Yoni, "İki çocuğun cesedini gördüm, belki 8 ya da 10 yaşındaydılar. Her yerde kan vardı, çok sayıda ateş etme izi, tüm bunların benim yüzümden olduğunu biliyordum, bunu ben yaptım. Kusmak istedim. Birkaç dakika sonra bölük komutanı geldi ve sanki insan değilmiş gibi soğuk bir şekilde, 'İmha bölgesine girdiler, bu onların hatası, savaş böyle bir şey' dedi" ifadelerini kullanıyor.
Haaretz, son aylarda artık katliamlarda yer almak istemediklerini fark eden birkaç askerle konuştuğunu belirtiyor. Çoğunun tükenmişlik veya zihinsel durumlarını gerekçe gösterdiği, bazılarının ise "ahlaki yaralanmaları" neden olarak sunduğu ifade ediliyor.
İnsan Gücü Müdürlüğü'ndeki kaynaklara dayandırılan tahminlere göre, savaşın başından beri binlerce düzenli hizmet savaş askeri hizmetlerini durdurdu. Bazıları zihinsel durumları nedeniyle ordudan tamamen terhis edilirken, diğerleri savaş destek rollerine transfer edildi. Habere konuşan subaylar, bu tahminin düşük olduğunu ve gerçek sayının daha yüksek olabileceğini iddia ediyor.
"ASKERLER TÜKENDİ ARTIK YAPAMIYORLAR"
Piyade tugaylarından birinin karargahındaki bir subay, "Sadece bizim birliğimizde onlarca asker savaştan çıkarılmayı istedi. Bu her zaman var olan bir olgu ama hiç bu sayılarda olmamıştı; kontrolden çıkıyor. Askerler tükendi, artık yapamıyorlar" diye itiraf ediyor.
“ÖLDÜRDÜKLERİMİ SAYMAYI BIRAKTIM”
Nahal Tugayı'ndan keskin nişancı Benny sabahın erken saatlerinde keskin nişancı pozisyonu kurup beklediklerini anlatıyor. Kamyonlar yardım malzemelerini boşaltırken, yardım almak için sıraya giren sakinlerin farkında olmadıkları bir çizgiyi geçmeleri durumunda vurulduklarını belirtiyor.
Benny, "Eğer o çizgiyi geçerlerse, onları vurabileceğim bir çizgi. Kedi-fare oyunu gibi. Her seferinde farklı yönden gelmeye çalışıyorlar ve ben orada keskin nişancı tüfeğiyle duruyorum, subaylar da bana bağırıyor, 'Onu indir, onu indir.' Günde 50-60 mermi atıyorum, öldürdüklerimi saymayı bıraktım. Kaç tane öldürdüğüm hakkında hiçbir fikrim yok, çok. Çocuklar" diyor.
"ATEŞ EDİLİNCE ALTIMA YAPMAYA BAŞLADIM"
Bir askerin de "Korkuyordum ama bunu arkadaşlarıma göstermek istemiyordum. Hatta bir keresinde biri yanımda ateş etti ve altıma yapmaya başladım." sözleri aktarıldı.
Haaretz'in haberdar olduğuna göre son aylarda Gazze'ye girmeyi reddettiği için en az 23 asker cezalandırıldı.
KİTLESEL GÖÇ
Katliamcı İsrail'in abluka ve işgali her geçen daha da şiddetlenirken yaşanan zulüm binlerce Filistinlinin güneye doğru zorunlu göç etmesine neden oldu. Gazze’deki kitlesel göç uydu görüntülerine de yansıdı.
Eylül’de El-Furkan Camii çevresinde en az 250 çadır bulunurken, 15 Eylül’e gelindiğinde bu sayı 50’nin altına düştü.
Mahalle pazarına ait otopark alanında 2 Eylül’de yaklaşık 200 çadır vardı; 16 Eylül’de ise hiçbiri kalmamıştı.