Yunan bakandan Türkiye korkusu: Dün bile geç kaldık
Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias, parlamentoda yaptığı konuşmada Türkiye’nin hızla artan savunma gücüne dikkat çekerek, "Büyük ve giderek artan bir tehdit" sözleriyle endişesini dile getirdi. Ege’de askeri yetersizlik yaşandığını itiraf eden Dendias, "Ajanda 2030" adını verdikleri yeni savunma stratejisini devreye soktuklarını açıkladı. Açıklamalar, ülkede siyasi ve askerî çevrelerde tartışma yarattı.

Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias, parlamentoda yaptığı çarpıcı konuşmayla Türkiye'nin savunma sanayisindeki yükselişine dikkat çekti. Türkiye'yi "büyük ve giderek artan bir tehdit" olarak tanımlayan Dendias, meclis kürsüsünden yaptığı açıklamalarla hem parlamentoda hem de kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.
"BÜYÜK VE GİDEREK ARTAN BİR TEHDİT VAR"
Dendias konuşmasında, Türkiye'nin askeri gücünü sadece artırmakla kalmadığını, aynı zamanda bölgede daha kararlı ve talepkâr bir aktöre dönüştüğünü söyledi. "Sayın meslektaşlarım, size derin bir endişemi ifade ediyorum" diyerek vekillere seslenen Dendias, "Bir an önce, yarın değil dün olmak üzere, sürekli gücünü artıran ve son derece iddialı bir komşuyu durdurmak için imkân yaratmalıyız. Yaklaşık 10 yıl önce böyle bir durum söz konusu değildi ancak bugün büyük ve giderek artan bir tehdit var" ifadelerini kullandı.
"AJANDA 2030" ADLI SAVUNMA STRATEJİSİNİ DUYURDU
Yunanistan'ın Ege Denizi'ndeki askeri kapasitesine ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Dendias, Atina yönetiminin adaları eş zamanlı olarak savunamayacağı endişesiyle "Ajanda 2030" adlı savunma stratejisini devreye aldığını duyurdu. Türkiye'nin savunma sanayisindeki gelişmelerin bu stratejinin temelini oluşturduğunu belirtti. Dendias'ın dikkat çeken açıklamalarından biri de Ege'de görev yapan denizcilerin oranının yüzde 5'in altında olduğunu itiraf etmesi oldu. Bu durumun Yunan ordusunun deniz gücünde ciddi bir zayıflık yaşadığını ortaya koyduğu değerlendiriliyor.
ASKERLİK SİSTEMİNDE KÖKTEN DEĞİŞİKLİK
"Ajanda 2030" planı kapsamında, Yunanistan'da askerlik yalnızca kara kuvvetleri bünyesinde sürdürülecek. Donanma ve hava kuvvetlerinde er alımı tamamen sona erecek. Bunun yerine adalar ve sınır bölgelerinde görev yapan birliklerin karar alma süreçlerinde daha fazla özerklik tanınacak.