Bakan Tekin'den 12 yıllık zorunlu eğitim açıklaması: Kısalması için kamuoyu oluştu bir karar almak durumundayız

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, yeni eğitim öğretim yılı öncesi canlı yayında soruları yanıtladı. Zaman zaman tartışmaya açılan 12 yıllık zorunlu eğitimin kısalması konusuna dair konuşan Tekin, kamuoyu oluştuğunu bununla birlikte revizyon planladıklarını belirterek, "Hükümet olarak bir karar almak durumundayız. O kararı aldığımızda paylaşacağız" dedi.

Bakan Tekin'den 12 yıllık zorunlu eğitim açıklaması: Kısalması için kamuoyu oluştu bir karar almak durumundayız

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Bakan Tekin, 12 yıllık eğitim süresinde revizyon yapmayı planladıklarını açıkladı. 8 yıllık kesintisiz eğitimin antidemokratik olduğunu ifade eden Tekin, '12 yıllık zorunlu eğitim tartışılmalı. 8 yıllık kesintisiz eğitim antidemokratiktir. Büyük oranda 12 yıllık zorunlu eğitimin süresinin azaltılmasının doğru olacağına yönelik bir kamuoyu oluşturuldu' dedi.

AA Editör Masası'na konuk olan Bakan Tekin'in açıklamalarından satır başları şöyle:

"1 Eylül itibariyle, 2025-26 eğitim öğretim yılı başladı. Bu hafta içinde temel eğitime ilk defa başlayacak olan çocuklarımız ile bütün arkadaşlarımız okullarında. Çocuklarımız uyum haftası etkinliği yaparken öğretmenlerimiz de seminer haftasında. Bu yıl okula başlayacak olan çocuklarımızın velilerine hayırlı olsun diyorum. Bütün öğretmenlerimiz çocuklarımıza kendi çocuğu gibi bakan fedakarca çalışmakta. Başladığımız yıldan itibaren her yaz aylarında bir dizi yenilik ile başlatıyoruz okulları. Bu yılki genelgemizde 56 tane husus var. İdareci ve öğretmenlerimiz ile paylaştık.

56 yeniliği nereden çıkardınız diyorlar. Bazıları iyileştirme bunların. Pazartesi itibariyle ben ve bakan yardımcılarımız Anadolu'yu dolaşacağız. Öğretmen arkadaşlarımız ile veliler ile sohbet ediyoruz. Bu yılki genelgede neleri yaptık yapıyoruz sorularının cevabını alıyoruz. Öğretmen arkadaşlarımız da sorunları iletiyor ve bunları yıl içinde biriktirip bunları paylaşıyoruz. Bu yıl 56 genelge ile başlıyoruz.

Geçtiğimiz pazartesi online toplantı ile öğretmenlerimiz ile yenilikleri paylaştık. Bunlardan biri eğitim öğretimin ana temalarından biri. Aile yılı ilan edilmesi nedeniyle öğretmenlerimizden aile temalı etkinliklere yoğunlaşmalarını istiyoruz. İkincisi de bu yaz ormanlarımız yandı, geçtiğimiz yıllara oranla daha yüksek sayıda orman yangını oldu. Bu anlamda farkındalık için tarım Bakanlığı ile çocuklarımız için bir dizi uygulama kararı aldık. "Çocuklarımız yeni bir fidan ilk dersimiz Yeşil Vatan" mottosu ile yeni eğitim öğretimimize başlıyoruz. Mavi Vatan geçen yıl eleştirilmişti, işin tuhafı Yunanistan da muhalefet de eleştirdi.

SERBEST KIYAFET

Serbest kıyafete geçiş düzenlemesinin yapıldığı dönemde öğretmenlerimizin bile kıyafet serbestisi yoktu; inancı gereği başörtüsünü takmak istediğinde bu yasaktı. O dönem koşullarında bu düzenleme yapıldı ve öğrenci öğretmenler için uygulama başlatıldı. Bu o dönemin koşullarında gerekliydi. Özgürlükçü bir bakış açısı ile gerekliydi. Şimdi ise serbest kıyafetten kaynaklanan sorunlar ortaya çıktı. Biri pedagojik problemler. Okul kimliği oluşmamasından tutun öğrenciler arasındaki ayrımcılığa kadar...

İkinci boyutu da veliler üzerinde oluşturduğu yük. Bu da beraberinde başka sorunlar getiriyordu. Veliler okul kıyafetinin aile bütçesine yük teşkil ettiğini söylüyordu. Öğretmenlerimizle yaptığımız toplantılarda bu sorunlardan bahsedildi ve bu konuda düzenlemeye gittik.

Üçüncü boyutu da şu; velilerimiz okulun tanımladığı üniformaları satın alırken kötü örneklerle karşılaşabiliyordu. Okul idaresi herhangi bir konfeksiyon mağazasına yönlendiriyor, aralarında başka türlü ilişki var gibi şaibe ve eleştiriler ortaya çıkmıştı. Bu olumsuzlukları ortadan kaldıralım diye bir düzenleme yaptık. İdarecilerimiz okulun kıyafetinin tanımlamasını yapacak. Herhangi bir marka ya da alışveriş sitesini tanımlamadan, okul kıyafeti ile ilgili böyle bir tanımlama yaparak veli bunu nereden istiyorsa alsın. Mümkün olduğunca kendi koşullarında alsın, kimse zan altında kalmadan çocuklarını eğitim öğretime hazırlamış olsun istedik. Bazı yerlerde esnaf okul kıyafeti üzerine arma işleyerek olağan fiyat üstünde sattığını duyduk. Bunun da olmamasını istiyoruz.

'KAYIT PARASI' TARTIŞMALARI

Lisede gençlerimizin kaydını yaptırırken adresine dayalı olarak bir yerleştiriliyor. Sınav ile yerleşiyorsa zaten kaydı yapılıyor. Ortaokul ve ilkokul öğrencileri de sokak sokak adresine göre eşleştiriyoruz. Biz bütün öğrencilerimizi otomatik olarak kaydını yapıyoruz. Bir veli benim çocuğumun kaydı için bizde ücret istiyorlar diyorsa burada bir eksiklik, yanlış anlaşılma var. Her okula kimin kayıt yaptıracağı belli. Kimse benden kayıt parası istiyorlar diyemez.

Bu durumdan biri veliden kaynaklanıyor, veli bizim tanımladığımız okula değil başka okula kaydettirmek istiyor; hakkınız yok, hesaplamalar yapıyoruz. Hakkı olmadan bir yere kayıt yaptırmak istiyor ve orada benden para istediler diyor. Bu tamamen hukuka aykırı gayrinizami durum. Buna müsaade etmiyoruz, okul yönetiminin de yetkisi yok. Hiçbir çocuğu kayıt yaptırmamış şekilde bırakmıyoruz.

Bazı okullarımızda çocuklarımıza ekstra imkan sunulması isteniyor. Okul aile birliği de şu hizmeti sunacağız ve şu bağışı alacağız diyor. Bunu okul değil okul aile birliği oluyor. Böyle bir zorlamaya kimsenin kimseye yapma hakkı yok. Bunu okul aile birlikleri yapıyor. Bunu yasaklayamayız, engel de olamayız. Biz velilerden zorunlu bağış almalarını istemiyoruz. Böyle bir durum olursa gerekli olduğunda inceleme ve denetim süreci de başlatıyoruz. Zorunlu bağış diye bir şey yok biz zaten çocuklarımızın kaydını yapıyoruz.

SERVİSLERDE KAMERA UYGULAMASI: TAKİP EDİYORUZ

Resmi ve özel okullarla ilgili bakanlığımızın tek başına yetki kullanabildiği alanlar var. Biz ücretsiz kitap dağıtıyoruz, kıyafetlerle ilgili karar alıyoruz. Yardımcı kitap aldırmalarını yasak kıldık. Bu okullar hizmet verirken hizmetlerini de denetleme yetkimiz var. Okullarda sunulan hizmetler, yani eğitim, yemek, kırtasiye ve kıyafet hizmeti.. Bunları enflasyon oranında artırabileceklerini yönetmelik ile düzenliyoruz.

Biz bu özel okullarının hizmetleri sunuş fiyatlarını denetliyoruz. Biz bu alışverişleri elektronik ortamda kayda alınırsa denetleyebiliriz. Resmi olarak görebilirsek fiyat artışını görebilir ve denetleriz. Elden ödeme olursa bunu bilemeyiz. Özel okullarla ilişkiye giren velilerimiz bu hizmet bedellerini resmi ortamlarda yapsınlar ki biz de takip edelim. Sorumluluğumuzda olmayan konu başlıklarından biri de servis. Muhalif belediye sınırlarında servis hizmetleri enflasyon üzerinde zam yapıldı Onun da denetimi bizdeymiş gibi bir algı yayıyorlar. Bunu da düzeltmemiz lazım. Bu yetki büyükşehir belediyelerinde.

Modern bir dünyada yaşıyoruz. Biz kendi üzerimize düşen kısımlarla ilgileniyoruz. Biz fiyat konusunu ayrı servislerin niteliği konusunda İçişleri ve Ulaştırma bakanlıklarımız ile üç bakanlık olarak ortaklaşa takip ediyoruz. Bir de bu servis hizmetlerini sunan vatandaşlarımız var. Modifiyeleri açısından bu kademeli geçişe konu edilmişti ama kamera her araçta zorunlu şu an.

12 YILLIK ZORUNLU EĞİTİM: BİR KARAR ALMAK ZORUNDAYIZ

4+4+4 uygulaması 2011'de hayata geçirildi. Vatandaşımız neden şimdi değişiklik yapılıyor diye sorabilir. Neden getirildi bu uygulama, bunu anımsayalım. 28 Şubat'ta meslek lisesi ve imam hatip okullarının önünü kesmek için 8 yıllık zorunlu eğitim uygulamasına geçilmişti. Bu bir dayatmadır, antidemokratik uygulamadır. Çocuğunu imam hatip ya da meslek lisesine göndermek isteyen veliye 'yasaklıyorum kardeşim' demektir.

Bu antidemokratik uygulamayı ortadan kaldırmak için 8 yılı 4+4 şeklinde ikiye böldük. Doğru bir tedbirdi. Türkiye'de okullaşma oranı çok düşüktü. 2002 sonrası o güne kadarki dersliklerin tamamından daha fazla derslik yapıldığı için, daha fazla öğretmen alımı yapıldığı için Türkiye uluslararası ortalamaların üstüne çıktı. Çocuklarımız OECD ortalaması üzerinde bir imkana sahip. Yasakçı uygulamaları ortadan kaldırdıktan sonra şimdi farklı bir konuyu tartışmamız lazım. 12 yıllık zorunlu eğitim farklı toplumsal kesimlerde farklı şekillerde eleştiriliyor. Kamuoyundan yönelen eleştirileri ortadan kaldırmak için iyileştirmeler yapmalıyız. Bu parametreler ışığında 12 yıllık zorunlu eğitimi ele almıştık. Büyük oranda 12 yıllık zorunlu eğitimin süresinin azalması yönünde bir kamuoyu oluştu. Hükümet olarak bir karar almak durumundayız. O kararı aldığımızda paylaşacağız.

ÖĞRETMEN ATAMALARI

Şu an sistemde öğretmen arkadaşlarımızın yüzde 81'i AK Parti iktidarı döneminde atandı. Öğretmen ihtiyacı minimize edildi. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısında uluslararası göstergelerin örnek gösterdiği ülkelerden biriyiz. Bu başarının beraberinde getireceği bir şey olması lazım. Artık 40 bin 50 bin atamalar mümkün değil. Eski rakamları görmemiz mümkün değil. Umut tacirliği yapmak istemem, bundan sonraki o oranlarda öğretmen ataması yapacak bir Türkiye yok artık.

Biz öğretmen atayacağımız zaman elektronik ortamda bütün okullarımız, bu okullardaki haftalık ders saatleri ve bu ders saatleri üzerinden ne kadar öğretmene ihtiyaç olduğu yapay zeka ile tespit ediliyor. Atama yapacağımız alanları belirlerken biz branşların üzerini kapatırız, kod veririz. Bizim için bütün branşlar eşittir. Bütün branşlardaki öğretmenler değerlidir. Kendi dönemimde hiçbir branşa pozitif ya da negatif ayrımcılık yapmadık. Bizi eleştirideler, Bu branşlardan az şu branşlardan fazla aldınız diye. İhtiyacım olmayan öğretmeni neden alayım ihtiyacım olan varken. İyileştirmeyi görev edinmiş bir kişiyim ben. İhtiyaçlarımız tamamen bilimsel kriterlere göre belirliyoruz.

Bu yık ilk defa akademiye giriş sınavı, son defa da KPSS ile öğretmen istihdamı yaptık. 1 Ocak 2025'te yasalaştı akademilerimiz. Şu anda daha önce bakanlık bünyesinde hizmet için enstitüsü olarak görev yapan kurumları akademiye dönüştürdük.

YÖK bünyesinde öğretmen yetiştirme konusunda ilgili bir komisyon var. Kontenjanlarla ilgili oturup konuşuyoruz. Bu yılda kontenjanların azaldığını göreceksiniz. MEB akademisini de YÖK ile koordineli yürüteceğiz. Lisans programları için YÖK koordinasyonu da canlı.

"ÖZEL OKULLARDA FAHİŞ FİYAT" İDDİASI

Özel okula kayıt yaptırmak bir tercih. Çocuğunu özel okula göndermek isteyen veli kendince farklı parametreler ile bir tercihte bulunuyor. Devlet eğitimi paralı hale getiriyor denmemeli. Veli çocuğumu bizim okulumuza değil ücretli başka bir okula göndermek istiyor ve bu bir tercih. Çeşitli hizmetler sunan özel okullar varken bir de vasat hizmetler sunan özel okullar var. Biz bütün özel okullara sundukları hizmetin maliyetini sisteme girmelerini istiyoruz. Biri 100 birimlik hizmet sunarken bir başkası da 150 birimlik hizmet sunuyor. Bunların her birinin farklı boyutu var. Velilere diyoruz ki, ilk hizmeti alırken anlaştığınız ücret önemli. Bu isteğe bağlı bir sözleşme ve bu sözleşmeyi nasıl yaptığınızı kağıt üzerinde görüyoruz. Bizim yetkimiz bu sözleşme üzerinde devreye giriyor. Öğrencisini ilk defa kaydederken farklı hizmetler sunan özel okullar var. Bu hizmeti satın alıyorsa bunun bedelini de kabul etmeli. Geçtiğimiz yıla oranla yönetmelikte tanımladığımız enflasyon farkından daha fazla ücret talep edenlere soruşturma başlatıyor ve nedenini soruyoruz. Şikayetler üzerine de denetim yaptık veya şikayetler olmaksızın da netimler başlattık.

Yaklaşık 12 bin tane özel okul var. İstatistiksel olarak bir elin parmağını geçmeyecek sayıda özel okul fahiş fiyatlar talep ediyor.

Denetlediğimiz konulardan biri hayalet sınıflar. Bu anlamda özel okullara kademeli şekilde kapatma cezasına varacak şekilde cezalar uyguluyoruz. Devamsızlıklarla ilgili bu denetimleri yapıyoruz. Bugün yayımlanan yönetmelik ile iki önemli konu gündemimize girmiş oldu.

ENFLASYONUN BAZ ALINDIĞI TARİH KAYIT TARİHİ OLACAK

Özel okullarımız her takvim yılı başında öğrenci kaydı yaptırılıyor ve bir önceki yılın enflasyon oranı baz alınıyor, bu normal... Çocuklar eylülde okula başladığında enflasyondaki düşüş büyük olunca bir önceki yıla göre yapılan artışlar çok yükseldi. Bir burada bir değişiklik yaptık yani enflasyonun baz alındığı dönemle ilgili. Aralık verilerini değil kaydın yaptırdığı dönem baz alınacak.

FETÖ tarafından ücretsiz ders kitapları uygulaması itibarsızlaştırılmıştı. Ve bir yandan da demokratik siyaset üzerinde bir vesayettir. Biz kitaplarımızın ana belirleyici olduğunu her bulunduğumuz ortamda bunu açıklama gereği hissettik.

Ders kitaplarımızın, özel okullarda ders kitabı olarak okutulmasını ısrarla istiyoruz ve bunun denetimini de yapacağız. Bu konuda özel okullara yaptırım uygulayacağız.

Özel okullarda öğretmenlere ödenen ücretler de sistemimizde var. Hiçbir öğretmen arkadaşımızın emeğinin sömürülmesine müsaade etmeyiz.

Spor, sanat ve meslekle ilgili ortaokullarda eğitimin önünün açtık. Çocukların daha önce keşfedilip bu alanlarda ortaokulları açtık. Mesleki teknik eğitim konusunda yıl içinde çok sayıda yeniliği hayata geçireceğiz.

İLK GÜN EĞİTİM 10-15 ARASI OLACAK

İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü'müz ile konuştuk; okullarımızın açıldığı ilk gün, kaosun önüne geçmek için okullar sabah 10'da başlayıp öğlen 15'te bitecek.

VELİLERE RİCA

Velilerimizden öğretmenlerimize yardımcı olmalarını rica ediyorum. Tüm rolleri öğretmenlerimize yüklersek onların bu yükün altından kalkmaları mümkün değil.

Kaynak: AA

Malatya'da Okul Derslik Sayısı Deprem Öncesini Geçti Öğrencilere siyah ayakkabı zorunlu mu kılınacak? 15 bin öğretmen ataması yapıldı Samsun'da bir köy okulu kapatıldı