Fed Başkanı Powell'dan faiz indirimi sinyali: Değişen risk dengesi, politika duruşumuzu ayarlamamızı gerektirebili
Fed Başkanı Jerome Powell, bugün düzenlediği toplantıda kurumun eylül ayındaki toplantısında faiz indirimi yapabileceğine yönelik sinyal verdi. Konuşmasında faiz indirimine kapı aralayan Powell, "Politikanın kısıtlayıcı bölgede olmasıyla birlikte temel görünüm ve değişen risk dengesi, politika duruşumuzu ayarlamamızı gerektirebilir" dedi.

ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell, istihdama yönelik aşağı yönlü risklerin arttığına işaret ederek, temel görünüm ve değişen risk dengesinin politika duruşunu ayarlamalarını gerektirebileceğini ifade etti.
Powell, Kansas City Fed'in ev sahipliğinde Wyoming eyaletinde düzenlenen Jackson Hole Ekonomi Politikası Sempozyumu'nda yaptığı konuşmada, para politikasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Konuşmasında faiz indirimine kapı aralayan Powell, "Politikanın kısıtlayıcı bölgede olmasıyla birlikte temel görünüm ve değişen risk dengesi, politika duruşumuzu ayarlamamızı gerektirebilir. dedi.
"POLİTİKALARIN EKONOMİ ÜZERİNDEKİ KALICI ETKİLERİNİN NE OLACAĞI KONUSUNDA BELİRSİZLİK VAR"
ABD ekonomisinin yıl boyunca ekonomik politikalardaki kapsamlı değişiklikler bağlamında direnç gösterdiğini belirten Powell, iş gücü piyasasının maksimum istihdama yakın seyrettiğini ve enflasyonun hala biraz yüksek olsa da Kovid-19 salgını sonrası zirvelerinden önemli ölçüde düştüğünü söyledi.
Powell, bu yıl ekonominin yeni zorluklarla karşı karşıya kaldığına işaret ederek, önemli ölçüde yükselen tarifelerin küresel ticaret sistemini yeniden şekillendirdiğini, daha sıkı göç politikasının iş gücü büyümesinde ani bir yavaşlamaya yol açtığını ve uzun vadede, vergi, harcama ve düzenleyici politikalardaki değişikliklerin ekonomik büyüme ve verimlilik üzerinde de önemli etkileri olabileceğini anlattı.
Fed Başkanı Powell, "Tüm bu politikaların nihayetinde nereye varacağı ve ekonomi üzerindeki kalıcı etkilerinin ne olacağı konusunda önemli bir belirsizlik var." diye konuştu.
"İŞ GÜCÜ PİYASASI DENGEDE GÖRÜNSE DE BU İLGİNÇ BİR DENGE"
Genel olarak iş gücü piyasası dengede görünse de bunun hem iş gücü arzında hem de talebinde belirgin bir yavaşlamadan kaynaklanan "ilginç" bir denge türü olduğuna dikkati çeken Powell, "Bu olağan dışı durum, istihdama yönelik aşağı yönlü risklerin arttığını gösteriyor. Ve bu riskler gerçekleşirse, hızla artan işten çıkarmalar ve yükselen işsizlik şeklinde kendini gösterebilir." değerlendirmesinde bulundu.
Powell, ülke ekonomisinin büyümesinin ise yılın ilk yarısında önemli ölçüde yavaşladığını, büyümedeki düşüşün büyük ölçüde tüketici harcamalarındaki yavaşlamayı yansıttığını aktardı.
Fed Başkanı Powell, iş gücü piyasasında olduğu gibi büyümedeki yavaşlamanın bir kısmının muhtemelen arz veya potansiyel üretimdeki yavaş büyümeyi yansıttığını ifade etti.
"TARİFELERİN TÜKETİCİ FİYATLARI ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ ARTIK NET BİR ŞEKİLDE GÖRÜLÜYOR"
Enflasyon cephesinde ise yüksek tarifelerin bazı mal kategorilerindeki fiyatları artırmaya başladığını belirten Powell, "Tarifelerin tüketici fiyatları üzerindeki etkileri artık net bir şekilde görülüyor." dedi.
Powell, bu etkilerin gelecek aylarda birikmesini beklediklerini ancak zamanlama ve miktar konusunda yüksek bir belirsizlik olduğunu kaydetti.
Para politikası açısından önemli olan sorunun bu fiyat artışlarının devam eden bir enflasyon sorunu riskini önemli ölçüde artırıp artırmayacağı olduğunu aktaran Powell, makul bir senaryonun bu etkilerin nispeten kısa süreli olacağı, yani fiyat seviyesinde tek seferlik bir değişim yaşanacağı yönünde olduğunu ifade etti.
Powell, tarife artışlarının tedarik zincirleri ve dağıtım ağlarına yansımasının zaman alacağını, tarife oranlarının da değişmeye devam ettiğini ve bunun uyum sürecini potansiyel olarak uzattığını aktardı.
Tarifelerden kaynaklanan yukarı yönlü baskının daha kalıcı bir enflasyon dinamiğini tetiklemesinin de mümkün olduğunu belirten Powell, bunun değerlendirilmesi ve yönetilmesi gereken bir risk olduğunu dile getirdi.
Powell, "Ne olursa olsun, fiyat seviyesindeki tek seferlik bir artışın sürekli bir enflasyon sorunu haline gelmesine izin vermeyeceğiz." ifadesini kullandı.
Fed Başkanı Powell, kısa vadede, enflasyon risklerinin yukarı yönlü, istihdam risklerinin ise aşağı yönlü, bunun zorlu bir durum olduğunu kaydetti.
Para politikasının önceden belirlenmiş bir rotada olmadığını yineleyen Powell, Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) üyelerinin kararlarını yalnızca verileri ve bunların ekonomik görünüm ile risk dengesi üzerindeki etkilerini değerlendirerek alacaklarını vurguladı.
"NÖTR FAİZ SEVİYESİ 2010'LU YILLARA GÖRE DAHA YÜKSEK OLABİLİR"
Para Politikası Çerçevesi'ne ilişkin de konuşan Powell, burada yaptıkları revizyonların çeşitli ekonomik koşullarda Fed'in enflasyon ve istihdam hedeflerini destekleyeceğini kaydetti.
Powell, bu yılki incelemenin son beş yılda ekonomik koşulların nasıl geliştiğini ele aldığına işaret ederek, "Uzun vadede faiz oranlarının nerede sabitleneceğini kesin olarak söyleyemeyiz ancak verimlilik, demografi, maliye politikası ve tasarruf ile yatırım arasındaki dengeyi etkileyen diğer faktörlerdeki değişiklikleri yansıtan faiz oranlarının nötr seviyesi, 2010'lu yıllara göre şu anda daha yüksek olabilir." değerlendirmesinde bulundu.
Çerçevede faiz oranı etkin alt sınırının ekonomik manzaranın belirleyici bir özelliği olduğunu belirten ifadeleri kaldırdıklarını dile getiren Powell, bunun yerine, "para politikası stratejisinin, çok çeşitli ekonomik koşullarda maksimum istihdam ve istikrarlı fiyatları teşvik etmek üzere tasarlandığını" belirttiklerini bildirdi.
Powell, esnek enflasyon hedeflemesi çerçevesine geri döndüklerine işaret etti.
Enflasyon beklentilerinin sağlam bir şekilde sabitlenmesinin, işsizlikte keskin bir artış olmadan enflasyonu düşürmelerindeki başarının temelini oluşturduğunu vurgulayan Powell, revize edilen açıklamalarında da uzun vadeli enflasyon beklentilerinin sağlam bir şekilde sabit kalması için kararlılıkla hareket etme taahhütlerinin vurgulandığını dile getirdi.
Powell, çerçevede, "Fiyat istikrarı, sağlam ve istikrarlı bir ekonomi için gereklidir ve tüm Amerikalıların refahını destekler." ifadesine de yer verildiğini söyledi.
"İSTİHDAM VE ENFLASYON HEDEFLERİNİ DESTEKLEMEK İÇİN DENGELİ BİR YAKLAŞIM İZLEYECEĞİZ"
İstihdama ilişkin bazı ifadelere değinen Powell, revize edilen belgede, "Komite, istihdamın zaman zaman maksimum istihdamın gerçek zamanlı değerlendirmelerinin üzerinde seyredebilmesini, bunun fiyat istikrarı için mutlaka risk oluşturmayacağını kabul etmektedir." cümlesiyle açıklık sağlandığını anlattı.
Powell, ancak iş gücü piyasasındaki sıkılık veya diğer faktörler fiyat istikrarını tehdit ederse, önleyici tedbirlerin alınmasının muhtemelen gerekli olacağını belirtti.
Revize edilen açıklamada, maksimum istihdamın "fiyat istikrarı bağlamında sürdürülebilir bir şekilde ulaşılabilecek en yüksek istihdam seviyesi" olarak tanımlandığını kaydeden Powell, maksimum istihdamın sürdürülebilir bir şekilde sağlanmasının tüm Amerikalılar için geniş tabanlı ekonomik fırsatlar ve faydalar sağladığını vurguladı.
Powell, istihdam ve enflasyon hedeflerinin birbirini tamamlamadığı dönemlerde yaklaşımlarını netleştirmek için değişiklikler yaptıklarına işaret ederek, bu durumlarda, hedefleri desteklemek için dengeli bir yaklaşım izleyeceklerini ifade etti.
"YÜZDE 2 ENFLASYON ORANININ HEDEFLERİMİZLE UYUMLU OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ"
Para politikasının ileriye dönük olması ve ekonomi üzerindeki etkilerinin gecikmelerini dikkate alması gerektiğine inanmaya devam ettiklerini dile getiren Powell, politika eylemlerinin ekonomik görünüm ve bu görünüme ilişkin risklerin dengesine odaklandığına dikkati çekti.
Powell, "Ayrıca, uzun vadeli enflasyon oranının yüzde 2 olmasının ikili görev hedeflerimizle en uyumlu olduğunu düşünmeye devam ediyoruz. Bu hedefe bağlılığımızın, uzun vadeli enflasyon beklentilerini istikrarlı tutmaya yardımcı olan önemli bir faktör olduğuna inanıyoruz." dedi.
Kaynak: AA