Cumhurbaşkanı Erdoğan: Çatışmalar süratle geri dönülmez noktaya doğru gitmektedir
"İslam İşbirliği Teşkilatı Gençlik Forumu"nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail'in Gazze'ye ve İran'a yönelik saldırılarına tepki göstererek, "Hem Gazze'deki soykırım hem de İran'la olan çatışmalar, süratle geri dönülmez noktaya doğru gitmektedir. Artık bu haydutluk ve cinnet halinin bir an önce son bulması gerekiyor" dedi. Türkiye olarak barış, diplomasiden yana olduklarını bir kez daha vurgulayan Erdoğan, "Bugün de yaşasın özgür Filistin diyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Haliç Üniversitesi Kongre Salonu'nda düzenlenen "İslam İşbirliği Teşkilatı Gençlik Forumu"na katıldı.
Gazze'de sivilleri hedef alan İsrail'in soykırımın birinci sorumlusu olduğunu ifade eden Erdoğan, katliamlara karşı ses çıkarmayanların da suç ortağı olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
"İsrail hükümetinin vahşi, acımasız saldırıları karşısında doğduğu toprakları kahramanca savunan Filistin'in yiğit gençlerini buradan yürekten selamlıyorum. Gazze'nin cesur kadınlarını, Gazzeli yetimleri, öksüzleri her türlü zorbalığa rağmen tüm Filistinli kardeşlerimi kemali hürmetle selamlıyor Rabbim her birinin yardımcısı olsun diyorum.
Forum boyunca alınacak kararların İslam alemi ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
İslam İşbirliği Gençlik Forumu uluslararası kuruluşlarla yaptığı işbirlikleriyle önemli bir misyonu yerine getiriyor. Ortak geleceğimiz için koşan koşturan, ümmetin derdiyle dertlenen her bir genç arkadaşıma kalpten teşekkür ediyor çalışmalarında başarılar diliyorum. İri olacağız, diri olacağız, hep birlikte güçlü olacağız.
Şunu özellikle vurgulamak isterim; İslam dünyası olarak zorlu bir süreçten geçiyoruz. Son 2 yıldır yüzümüzü nereye çevirsek dramla, savaşla, insanlık suçlarıyla karşılaşıyoruz. Siyonist İsrail hükümeti çocukları, kadınları acımasızca katlediyor. Yasa dışı işgal politikasını hiçbir ilke tanımadan günden güne yaygınlaştırıyor. Açlığı bir silah olarak kullanıyor. Yemek kuyruğuna giren insanlar vahşi bir şekilde hedef alınıyor. İbadethaneler, hastaneler bombalanıyor.
"İSRAİL'İN YAPTIĞI BÜYÜK BİR UTANMAZLIK VE PİŞKİNLİK"
Bugün hastanelerinin zarar görmesinden şikayet eden İsrail, yalnızca Gazze'de sağlık birimlerine 700'den fazla saldırı düzenledi. Hasta taşıyan ambulanslar dahi İsrail saldırısından kurtulamadı. Gazze'nin sağlık altyapısını tamamen çökerten bir zihniyet var. Bugün kalkıp da savaş suçundan bahsetmesi büyük bir utanmazlık ve pişkinliktir.
"BU HAYDUTLUK VE CİNNET HALİNİN SON BULMASI GEREKİYOR"
Bir başka gerçek şudur hem Gazze'deki soykırım hem de İran'la olan çatışmalar, maalesef süratle geri dönülmez noktaya doğru gitmektedir. Artık bu haydutluk ve cinnet halinin bir an önce son bulması gerekiyor. Daha fazla yıkım, kan, sivil kayıpları olmadan, korkunç bir felaket yaşanmadan ellerin tetiklerden çekilmesi şarttır.
İsrail üzerinde tesir sahibi güçler, Netanyahu'nun oyununa gelmemeli ve nüfuzlarını bölgemizde ateşkes ve sükunetin tesisinden yana kullanmalı. Türkiye her samimi adıma destek ve katkı vermeye hazırdır. Çünkü biz daha fazla savaş, kaos ve sivil ölümü görmek istemiyoruz. Sivil yerleşim yerlerinin hedef alınmaması gerektiğini savunuyoruz. Gerek Rusya-Ukrayna savaşında, gerek Suriye'de, gerekse Suriye'de tavrımız hep böyle olmuştur.
"GAZZE'DEKİ SOYKIRIMIN BİRİNCİ SUÇLUSU NETANYAHU HÜKÜMETİDİR"
Ben burada şu gerçeği açık açık ifade etmek zorundayım. Gazze'deki soykırımın birinci suçlusu Netanyahu hükümetidir. Buna ses çıkarmayanlar da bu suça ortak olmuşlardır. O masum yavruların kanı İsrail'in şımarıklığına susanların da ellerine alınlarına bulaşmıştır. Adlarını Hitler gibi çağımızın zalimlerinin yanına utançla yazdırmışlardır. Bu cinnet halinin bir an önce son bulması gerekiyor.
"YAŞASIN ÖZGÜR FİLİSTİN DİYORUZ"
İsrail üzerinde tesir sahibi güçler Netanyahu'nun oyununa gelmemeli. Türkiye her samimi adıma destek ve katkı vermeye hazırdır. Çünkü biz daha fazla savaş, kaos ve sivil ölümü görmek istemiyoruz. Sivil yerleşim yerlerinin hedef alınmaması gerektiğini savunuyoruz. Gerek Rusya-Ukrayna savaşında, gerek Suriye'de, gerekse Suriye'de tavrımız hep böyle olmuştur.
Duruşumuzu asla bozmadık. Mazlumun yanında olmaktan asla çekinmedik. Kimin ne dediğine değil mazlum ve mağdurların ne dediğine baktık. Bugün de aynı yerde sapasağlam duruyoruz. Bugün de barış, diplomasi, adalet diyoruz. Bugün de yaşasın özgür Filistin diyoruz.
Türkiye olarak Filistin halkının yanında olduğumuzu bir kere daha ilan ediyorum. 86 milyon olarak hepimiz Filistinli kardeşlerimizin yanındayız, yanlarında olmaya devam edeceğiz.
Yaşanan bunca trajediye bunca haksızlığa ses çıkarmayan kim varsa işlenen tüm bu suçlara ortak olmuş demektir. İnancımıza yakışır biçimde hareket etmemiz şarttır.
İslam aleminin en temel sorunu vahdet eksikliğidir. Allah'a çok şükür her şeyimiz var. Stratejik önemi yüksek coğrafyalarımıza, güçlü savunma sanayiimiz var. Bizim en büyük eksiliğimiz birlik ve beraberliktir.
"MÜSLÜMANLIK HEPİMİZİN EN ÜST KİMLİĞİDİR"
Ayrışmayacağız, birbirimize düşmeyeceğiz. Birbirimize yoldaş olacağız. İnanıyorsanız, muhakkak üstünsünüz. Sizlerin birlik olması, kenetlenmesi çok ama çok önemli. Dillerimiz, renklerimiz, mezheplerimiz farklı olabilir. Dünya görüşümüz, hayat tarzımız farklı olabilir. Bunların hepsi kıymetlidir, anlamlıdır. Biz bu kimliklerimizden önce Müslümanız. Müslümanlık hepimizin en üst kimliğidir."
Kaynak: haberet.com