Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamalarda bulundu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kabine toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. İsrail ve İran arasındaki çatışmalara değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İsrail soykırım ile Lübnan ve Suriye'de gerçekleştirdiği pervasız eylemler hepimizin yüreğini kanatıyor. Aynı İsrail şimdi de komşumuz İran'a karşı saldırı başlattı. Saldırının aslında çok kapsamlı, sinsi amaçları olduğu her geçen gün daha iyi anlaşılıyor." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında saat 15.40'ta başlayan Kabine Toplantısı sona erdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantının ardından önemli açıklamalarda bulundu.
Açıklamalarda öne çıkan başlıklar şu şekilde:
Gazze ve Batı Şeria başta olmak üzere Filistin topraklarında İsrail'in alçakça saldırıları altında türlü imkansızlıklar içinde Kurban Bayramı'nı idrak etmeye çalışan Filistinli kardeşlerimize muhabbetlerimi iletiyorum. Dernek, vakıf, hayırseverlerimizi de bu bayramda Filistin halkını yalnız bırakmadığı için tebrik ediyorum.
"OTOYOLLARDAN 16,3 MİLYON ARAÇ GEÇTİ"
Bayram boyunca vatandaşlarımızın emniyeti ve huzuru için fedakârca görev yapan güvenlik kuvvetlerimize buradan tebriklerimi sunuyorum. Trafik kazalarında hayatını kaybeden kardeşlerime Allah'tan rahmet, yaralılara şifa diliyorum. Jandarma ve emniyet birimlerimiz gece gündüz demeden sahadaydı. Milyonlarca vatandaşımızın güvenli, konforlu, sorunsuz şekilde seyahatlerini gerçekleştirmek üzere kelimenin tam anlamıyla seferber oldular. 4-9 Haziran tarihleri arasında otoyollarımızda 16,3 milyon araç geçişi yapıldı. Ülkemizdeki toplam araç sayısının yarısından fazlası yollardaydı. Yüksek Hızlı Tren ana hat ve bölgesel trenler, kent içi raylı sistemleri ise toplam 2 milyon 783 kişi kullandı. Havalimanlarımızda 3,9 yolcuyu uğurladık. İstanbul Havalimanında 1 milyon 152 bin yolcuya hizmet verdik. Esenboğa Havalimanı'nı 189 bin 470 yolcu kullandı.
"YATIRIM ZİNCİRİMİZE YENİ HALKALAR EKLEMEYİ SÜRDÜRÜYORUZ"
Ulaştırma altyapımızın geliştirilmesi için yaptığımız devasa yatırımların önemini bu süreçte bir kez daha görmüş olduk. Yatırım zincirimize yeni halkalar eklemeyi sürdürüyoruz. Savunma sanayine verdiğimiz emeğin karşılığını yavaş yavaş görüyoruz. 2 sene önce tanıtımını yaptığımızda birilerinin 'kalorifer peteğine benziyor' diyerek akıllarınca dalga geçtikleri KAAN projesinde çok önemli projeye imza attık. İlk etapta 48 adet KAAN'ın Endonezya'ya satışında mutabakata varıldı.
"SALDIRININ ÇOK SİNSİ AMAÇLARI VAR"
Bölgemizde bir süredir çok ciddi gerilim, çatışma, savaşlar yaşanıyor. Rusya-Ukrayna savaşı her iki tarafı da yıpratan ağır sonuçlarıyla sürüyor. İsrail soykırım ile Lübnan ve Suriye'de gerçekleştirdiği pervasız eylemler hepimizin yüreğini kanatıyor. Aynı İsrail şimdi de komşumuz İran'a karşı saldırı başlattı. Saldırının aslında çok kapsamlı, sinsi amaçları olduğu her geçen gün daha iyi anlaşılıyor. En başından beri İran'ın nükleer programıyla ilgili müzakere masasında yürütülmesi gerektiğini savunduk bugün de aynı noktadayız. Şimdiye kadar Amerikan Başkanı sayın Trump, Pezeşkiyan, Putin, Sisi, II. Abdullah, Muhammed bin Selman, Şerif, Şara, Heysen bin Tamık, El Sabah, Sudani'nin de aralarında olduğu birçok liderle görüşmem oldu. Görüşmelerde İsrail'in artık haydutluğa varan saldırganlığının bölgemiz için oluşturduğu tehdit ve tehlikelere dikkat çektik. Türkiye olarak kolaylaştırıcılık dahil üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazır olduğumuzu tüm muhataplarımıza açık açık aktardık. Masada çözebilecek meseleleri silahla, kaosla, önüne gelen herşeyi bombalamayla halletmeye çalışmanın ileride nelere yol açacağını kimse tahmin edemez.
"İSRAİL NE YAPTIĞININ FARKINDA DEĞİL"
Batı'nın sınırsız desteğiyle İran'a saldıran, Gazze'yi yerle bir eden bölgedeki her ülkeye kabadayılık taslayan İsrail aslında ne yaptığının farkında değil. Belki ileride yaptığı hatanın farkına varacak ama korkarız iş işten geçmiş olacak. Hiçbir ülke kendi sınırlarından ibaret değildir. Bölgedeki her hadise tüm toplumları yakından ilgilendirir, etkiler, orta ve uzun vadeli sonuçlar doğurur. Filistin halkına ve topraklarına saldırmak sadece oradaki birkaç milyonla sınırlı hadise değildir. İran'a saldırmak da sadece İran'ı ilgilendiren vaka da değildir. Aynı tespitleri Hindistan, Pakistan, Türk Cumhuriyetleri, Kuzey Afrika'yla ilgili yapabiliriz.
"ZULMÜN SONU DERİN PİŞMANLIKTIR"
Bölgemizde hakikatler gözetilmeden atılan her adım ileride yaşanacak başka felaketlere davetiye çıkartır. Bu felaketler de zalimlerin bertaraf olmasıyla sonuçlanır. İsrail yaptığı her zulümle, döktüğü her kanla, işlediği insanlık suçuyla adım adım kendi varlığını ve toplumun geleceğini riske etmektedir. Zulümle abad olunmaz. Zulmün sonu derin bir pişmanlıktır. Türkiye ve Türk milleti olarak medeniyet mirasımızın bize vazettiği adalet, hakkaniyet, vicdan çerçevesinde önce kendi vatandaşlarımızı, kardeş ve dost toplulukları ve en nihayetinde tüm insanlığı kucaklamak için samimi gayret içindeyiz.
"RÜŞTÜNÜZÜ TÜM DÜNYAYA İSPAT EDECEKSİNİZ"
Yakın zamanda Balkanlar'da, Karabağ'da, Libya'da, Suriye'de bu yaklaşımın neticelerini hep birlikte takip ettik. İnşallah bundan sonra da sadece kendi içimizde birliği, beraberliği, kardeşliği yüceltmekle kalmayacak aynı iklimin bölgede sağlayacak girişimlerimize devam edeceğiz. Siyasi, sosyal, ekonomik, askeri olarak güçlü değilseniz, kendinize yeterli değilseniz, caydırıcılık seviyesine ulaşamamışsanız işiniz çok zordur. Her an kendinizi sizden güçlü gören birisi tepenize yumruğu indirebilir. Haraca bağlayabilir, zelil bir duruma düşürebilir. Millet olarak böyle utançla yaşamaksa ölmeyi tercih edecek karaktere sahibiz. Toprağın üstünde onursuzca yaşamaktansa toprağın altında şerefli yatmayı yeğleriz. Bu duruma düşmemek kimilerinin yaptığı gibi öyle lafla, edebiyatla mangalda kül bırakmayan afaki söylemlerle olmuyor. Bunun için çalışacaksınız, geliştireceksiniz, üreteceksiniz, ter dökeceksiniz. Rüştünüzü tüm dünyaya ispat edeceksiniz. İktidara geldiğimizde ülkemizde savunma sanayi alanında gerçek anlamda dişe dokunur caydırıcılık gücünün altını dolduracak kaydadeğer birikim yoktu.
"23 YILDA BU NOKTAYA ULAŞMAK KOLAY OLMADI"
Yenilikçilik adına ortada hiçbir çaba, faaliyet yoktu. Hemen kolları sıvadık. Acil ihtiyaçlar dışındaki hazır alım siparişlerini iptal ettik. Bu kaynağı üzerine ilaveler de yaparak büyüttük ve savunma sanayimizin emrine verdik. 23 yılda bu noktaya ulaşmak öyle kolay olmadı. Dışarıdan gelen engellemeleri zaten normal karşılıyoruz. Ama içeride birilerinin yapılan her işi kötüleyerek, olmadık engeller çıkartarak sabote etmeye çalıştıklarını asla unutmadık ve unutmayacağız. Bunlar bedenen bu ülkenin vatandaşları ama ruhlarını emperyalistlerin emrine vermiş mankurtlardır. Geldiğimiz noktada bilhassa İHA konusunda dünyanın önde gelen ülkeleri arasına girdik. Zırhlı kara araçları konusunda adeta küresel bir markaya dönüştük. Kendi füze, radar, deniz araçları, haberleşme sistemlerimizi geliştiriyor, üretiyoruz. En zoru artık atık olarak geride kalmıştır. Tasarım, yazılım, donanım ve diğer unsurlarıyla üretim aşamasına getirmenin ne demek olduğunu en iyi biz biliriz. Envanterimize giren bu ürünleri caydırıcılığımızı destekleyecek şekilde imal etme safhasına geldik. Milli savaş uçağımız KAAN bunun örneklerinden biridir.
"TÜRKİYE YÜZYILI'NA KİMSE MANİ OLAMAYACAKTIR"
İnşallah çok uzun olmayan bir süreçte hiç ama hiç kimsenin bize efelenmeyi dahi göze alamayacağı savunma kapasitesine erişmiş olacağız. Bunun şartı ise siyasi istikrar, ekonomimizi güçlü tutmak, sosyal barışı tahkim etmek, diplomatik ilişkilerimizi geliştirmekten geçiyor. Devlet ve millet olarak bazı sıkıntıları çekecek, bazı fedakârlığı yapacağız ki hedefimize ulaşabilelim. Türkiye safralarından kurtuldukça her alanda geleceğine umutla bakmaktadır. İktidarımız ve ittifakımız bölgemizin içinde bulunduğu bu sancılı dönemde Türkiye'nin istiklal ve istikbalinin temelidir ve teminatıdır. 86 milyonun emaneti emin ve ehil ellerde güvendedir. Türkiye Yüzyılı'nın inşasına Allah'ın izniyle kimse mani olamayacaktır.
"AMACIMIZ BÖLGEMİZDE SULHU SÜKUNUN HAKİM OLMASI"
Ülkemizin politik ve sosyal kutuplaşma yoluyla sokak ve gerilim siyasetiyle içi boş hamasi söylemlerle zaafa uğratılması bu ülkede kimsenin hayrına değildir. Muhalefetin tribünlere onama uğruna Rusya-Ukrayna savaşının başlangıcında yaptığı yanlışa tekrar düşmemelerini arzu ediyoruz. Gün özellikle sorumlu siyaset yapma günüdür. Birileri gibi ateşe benzin dökmenin değil daha fazla büyümeden bir an önce yangını söndürmenin derdindeyiz. Amacımız bölgemizde sulhu sükunun hakim olması, istikrar ve güven ortamının tesis ve tahkim edilmesidir. Gelişmeleri günlük siyasete polemik malzemesi yapmanın ülke güvenliği için verilen mücadele ortada iken haksız ve mesnetsiz suçlamalarda bulunmanın hiçbir haklı gerekçesi olamaz.
"ÜZERİMİZDE OYNANAN OYUNLARI BOZDUK"
Biz tarih boyunca metanetimizi, asaletimizi, uhuvvetimizi, dayanışmamızı muhafaza ederek önümüze koyulan engelleri teker teker aştık. Üzerimizde oynanan oyunları bozduk. Karanlık tünellerden yine bu şekilde aydınlığa çıktık. Bugün Türkiye'nin en büyük ihtiyacı birlik ve kardeşlik siyasetidir. Birbirimize inanarak, güvenerek, 86 milyon kalp kalbe vererek güzel yarınlara inşallah hep beraber varacağız.
"YARIN BUGÜNDEN DE GÜÇLÜ OLACAĞIZ"
Bugün dünden daha iyiyiz, daha güçlüyüz, daha ileri bir konumdayız. İnşallah yarın bugünden de güçlü olacağız. Allah'ın yardımı, aziz milletimizin duasıyla durmadan, duraksamadan çalışmaya, hizmetlere imza atmaya devam edeceğiz. Milletimizin dertlerine derman olmanın gayretindeyiz. Deprem bölgenin yeniden inşa ve ihyası gündemimizde ilk sırayı korumaktadır. İnşallah Perşembe günü Kahramanmaraş'ta 250 bininci afet konutunun anahtarını depremzede kardeşlerimize teslim edeceğiz. Rabbim yâr ve yardımcımız olsun diliyorum.