Cumhurbaşkanı Erdoğan: Terörden kurtulmamız için Türkiye'nin önünde bir fırsat penceresi aralandı
Kabine toplantısı sonrası açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Terörden kurtulmamız için Türkiye'nin önünde bir fırsat penceresi aralanmıştır, ziyanın vebali ağır olur" dedi.

Kabine toplantısı sonrası kameralar karşısına geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Balıkesir'deki deprem başta olmak üzere 'Terörsüz Türkiye' süreci, Azerbaycan-Ermenistan arasında sağlanan barış, İsrail'in Gazze'de devam eden zulmü gibi pek çok konuyu ele aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
"Dün akşam saatlerinde Balıkesir’de meydana gelen depremden etkilenen tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyorum, vefat eden vatandaşımıza Allahtan rahmet, hastanede yatanlara acil şifalar diliyorum. İçişleri Bakanımızı, Sağlık Bakanımızı ilçemize yönlendirdik. Kabinemizin tüm üyelerini teyakkuza geçirdik, bize de anbean takip ettik, arama kurtarma çalışmaları tamamlandı, hasar tespit çalışmaları sürüyor, bakan arkadaşlarımız kendi alanları ile ilgili bilgileri şeffaf bire şekilde paylaştılar.
"DEPREME HAZIRLIK KONUSUNUN ÖNEMİNİ HATIRLIYORUZ"
Her deprem ve sarsıntı ile depreme hazırlık konusunun önemini hatırlıyoruz. Hükümetimizin kentsel dönüşüm başta olmak üzere yapı stokunun yenilenmesi konusunda gayretleri bilinmektedir. Ancak merkezi idarenin tek başına altından kalkacağı bir yük değildir. İktidarı, muhalefeti, yerel yönetimleri ve şehir sakinleri ile beraber el ele verip bu mücadeleyi seferberlik ruhu ile yürütmemiz şart, bir mutabakat oluşmalı, herkes elini taşlın altına koymaktan kaçmamalıdır. Biz bunu sağlamak için işbirliği açığız.
"ŞEHİTLERİMİZİN EMANETİNE SAHİP ÇIKACAĞIZ"
Bugün 15 yaşındayken şehit olan Eren Bülbül ile Jandarma Astsubay Ferhat Gedik’in şahadetlerinin 8. yıl dönümü. Vatan ve bayrak için toprağa düşen bu iki kahramanın için ruhları şad olsun, mekânları cennet olsun. Terörsüz Türkiye hedefine ulaşarak kahraman şehitlerimizin ve gazilerimizin fedakarlıklarının boşa gitmediğini göstereceğiz. Geçen hafta bu hedef için anlamlı bir adım atıldı. Muhalefetin de katılımıyla Milli Dayanışma ve Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunu Meclis’imizin desteklemesi ve sahiplenmesi açısından son derece kıymetliydi. Komisyonun ilk iki toplantısı ile kararların oy birliği ile alınması ümit vericiydi. İlk günden beri tavrımız nettir, milli meselelerde milli duruş sergilemesi siyaset kurumunun millete karşı görevidir. Türkiye hepimizin ortak yurdudur, bu devlet Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla, Alevesiyile, Sünnisiyile 86 milyonun yurdudur.
"KOMİSYONA HER TÜRLÜ DESTEĞİ VERİYORUZ"
Hayat tarzımız, siyasi görüşlerimiz, ve fikirlerimiz farklı olsa da Türkiye’nin asli sahibidir, ne farklı düşüncelerimiz, ne günlük tartışmalar bunun önüne geçmemelidir. 86 milyonun huzurunu ve istikbalini ilgilendiren böyle bir meselede desteğini, katkısını ve yol gösterici eleştirisini önemsiyoruz. Türkiye’nin önünde bir fırsat penceresi aralanmıştır. Bunu ziyan etmenin vebali ağırıdır, komisyonun milletimizin beklentileri doğrultusunda komisyonumuz üzerine düşeni yapacaktır. Bizlerde komisyonun çalışmalarına her türlü desteği veriyoruz. Cuma günü Milli Savunma ve İçişleri Bakanı ile MİT Başkanı komisyona kapsamlı sunum yaptılar ve üyeleri bilgilendirdiler. Hep beraber akan kanı durduralım, acı ve gözyaşını dindirelim.
Dün Cumhurbaşkanı olarak milletimize hizmet olarak 11 yılımızı alnımızın akıyla tamamladık. Hem halkımızın hem de hakkın huzuruna gönül rahatlığı ile çıkmanın huzuru içindeyiz. Milletimizin güvenine ve hayır duasına mazhar olmak için içeride ve dışarıda çok katmanlı bir mücadele içindeyiz. Son kabine toplantısından bu yana durmadan ve dinlenmeden koşturduk. Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi 5. Toplantısı nedeniyle Kazakistan Cumhurbaşkanı ve heyetini misafir ettik, 20 anlaşma imzaladık, ticaret hedefimiz olan 15 milyar dolara ulaşmakta kararlıyız. 20 yıldır hayata geçirdiğimiz Afrika açılımı ve Türkiye-Afrika politikalarının meyvelerini çeşitli alanlarda topluyoruz. 2002’de kıtada 12 büyük elçiliğimiz varken bugün bu sayı bugün 44’e yükseldi. Ankara’daki Afrika Büyükelçiliklerini sayısı 38’e ulaştı. Ticaret hacmimiz 2002 yılında 4,3 milyar dolar olan ticaret hacmimiz 9 kat artışla 2024 yılı sonu itibari ile 36.6 milyar dolara çıktı. Türk müteahhitleri Afrika’da, 97 milyar dolar 2031 proje üstlendi. Afrika’daki yatırımlarımız 10 milyar dolara ulaştı. Kazan kazan anlayışı ile işbirliği modelini tüm dünyaya gösterdik. Kıtaya beyaz adamın gözünden bakan sömürgeleştirilmiş kafalara rağmen başardık. Bu kapsamda Senegal ve Gabon ile toplam 12 anlaşma imzalandı.
İSRAİL'İN GAZZE'Yİ İŞGAL PLANI
Gazze'ye umut ışığı olabilmek için devletimizin tüm imkanlarını, tüm diplomatik kapasitemizi seferber etmiş durumdayız. Netanyahu ve katliam şebekesinin siyasi ömürlerini uzatmak uğruna bölgemizi daha büyük felaketlere sürüklemelerine izin vermeyeceğiz. Gazze'deki vahşeti durdurmak, insani yardımları kesintisiz ulaştırmak için ne gerekiyorsa yapıyoruz. Gazze'yi asla yalnız bırakmayız. Terör devleti İsrail'in, Filistinli kardeşlerimize yönelik vahşeti, barbarlığı, kıyımı, işkencesi, zulmü karşısında en net tepkiyi veren ülke Türkiye'dir.
"ENFLASYONDA DÜŞÜŞ SÜRÜYOR"
Enflasyon 14 aydır devamlı düşüyor. Temel mallarda enflasyon yüzde 27'ye kadar düştü. Kiralarda da düşüş başladı ancak arzu ettiğimiz seviyede değil. Temmuz'da hem yıllık enflasyon hem gıda enflasyonu son 44 ayın en düşük seviyesini gördü.
Türkiye'nin yükselişine kimse engel olamayacaktır, ülkemizin denklem dışına itilmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Eleştiri bahanesiyle ülkemizin içinde 5. kol faaliyetlerine izin vermeyiz.
USULSÜZ DİPLOMA SORUŞTURMASI
Ellerine almışlar bir iftira fırçası önlerine gelene kara çalıyorlar. Suçu, bir sene önce tespit eden, şikayet eden, yargıya intikal ettirip şüphelilerin yakalanmasını sağlayan devletimizin ilgili kurumlarıdır. 220 şüpheliye yönelik adli işlem başlatılmış ve 199 şüpheli hakkında kamu davası açılmıştır. 37 kişi tutuklanmış ve 157 kişi hakkında adli kontrol kararı verilmiştir.
Kim milletin hakkına giriyorsa yakasına yapışacağız. 30 yıl sorna İstanbul'da yakayı ele verenelerin konumları ve unvanlarına nasıl bakılmadıysa bu dosyada da kimsenin gözünün yaşına bakılmadı. Daha önemlisi suç örgütü üyelerini aklamak için kimse sokağa çıkmadı. Milli markaları boykot çağrısı yapmadı. Ne yaparsanız yapın Türkiye'nin rüşvetçilerde, suç örgütleriyle, milletin malına çöken siyasi tefecilerle mücadelesini sulandıramazsınız."
Kaynak: haberet.com