Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan G20'de Gazze mesajı! 'Özgür Filistin kurulmadan küresel barış sağlanamaz'
Cumhurbaşkanı Erdoğan G20 Zirvesi kapanış oturumunda açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Tüm dünyanın gözleri önünde Gazze'de insanlığa karşı suç işlenirken Güney Afrikalı dostlarımız da vahşete sırtını dönmedi. Uluslararası adalet divanında İsrail aleyhine açtıkları dava ile yürekli tavrı takınan Güney Afrika'yı ülkem ve milletim adına saygı ile selamlıyorum. Özgür Filistin kurulmadan küresel barış sağlanamaz" ifadelerini kullandı. Erdoğan ayrıca yarın Putin ile görüşeceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
G20 zirvesinin ilk defa Afrika'da tertiplenmesinden memnuniyet duyuyorum. Şahsıma, eşime ve heyetime gösterdikleri hüsnü kabul için, Devlet Başkanı, değerli dostum, Sayın Cyril Ramaphosa'ya teşekkür ediyorum.
G20 Zirvesi'nin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Afrikalı dostlarımızın misafirperverliği beni her zaman etkiledi.
Öncelikle bir hususu ifade etmek istiyorum. Zengin, kültürel, dini, etnik, sosyal dokusuyla ülkesinin sıfatını hak eden Güney Afrika Cumhuriyeti'ne ilk kez bundan tam 20 yıl önce 2005 yılında başbakan olarak geldim. “Akabinde, 2011 senesinde yine Başbakan olarak, 2018 yılında ise BRICS yolculuğu münasebetiyle Cumhurbaşkanı sıfatıyla bu güzel ülkeyi ziyaret etme fırsatı buldum.
Güney Afrika Cumhuriyeti ile hükümetler düzeyinde artan diyalog ve temasları önemsiyoruz. Türkiye olarak önümüzdeki dönemde de bu ivmeyi güçlendirerek devam ettirmek arzusundayız.
"GÜNEY AFRİKA ÖRNEK BİR DURUŞ SERGİLEDİ"
Şurası bir gerçek ki Güney Afrika Cumhuriyeti’nin, Sayın Nelson Mandela liderliğinde ırkçı rejimine karşı kazandığı zafer, tüm dünyada adalet ve eşitlik arayışının en güçlü sembollerinden biri olmuştur. Güney Afrika’nın Filistin davasına yıllardır verdiği ilkeli ve sarsılmaz desteği bu bakımdan çok kıymetli buluyorum. Özellikle çoluk çocuk, kadın ve sivil toplam 70 bin Filistinlinin şehit edildiği Gazze soykırımında Güney Afrika örnek bir duruş sergiledi. Tüm dünyanın gözleri önünde Gazze’de insanlığa karşı suç işlenirken, tıpkı Türk milleti gibi Güney Afrikalı dostlarımız da vahşete sırtını dönmedi.
Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail aleyhine açtıkları soykırım davasıyla yürekli bir tavır takınan Güney Afrika Devleti’ni, toplumunu ve yöneticilerini tebrik ediyor, ülkem ve milletim adına saygıyla selamlıyorum.
"TÜRKİYE OLARAK BİZ DE KİMSEDEN ÇEKİNMEDEN FİLİSTİN DAVASINA ÇOK GÜÇLÜ BİR BİÇİMDE SAHİP ÇIKTIK"
Türkiye olarak kimseden çekinmeden Filistin davasına güçlü şekilde sahip çıktık, Gazzeli mazlumların hukukunu savunduk. 103 bin tonu aşan insani yardımlarımızla Gazzeli kardeşlerimizin yanında olduk. Bizimle katkılarımızla bir ateşkes sağlandı. Biz çatışma ortamına tekrar dönülmemesi için üzerimize ne düşüyorsa yapıyoruz. Gazze'de yaşanan yıkımın neticelerin hafifletilmesinin küresel sorumluluk olduğunu vurguladım, insani yardım ve mimari yapılanmaya destek istedim. Ateşkesle birlikte iki devletli formülün hayata geçirilmesi büyük önem arz ediyor. 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devleti kurulmadan küresel barış sağlanamaz. Gazzeli kardeşlerimiz için ilkeli tutumumuzu muhafaza edeceğiz.
Değerli basın mensupları, bu yıl da G20 faaliyetlerine aktif olarak iştirak ettik. Uluslararası gündeme katkıda bulunmayı sürdürdük. Zirve kapsamında yaptığım hitaplarda ülkemizin iklim değişikliğiyle mücadele, yeşil dönüşüm, sürdürülebilir kalkınma ve teknolojik ilerlemelerin kalkınma politikalarına etkisine dair görüşlerimizi aktardım.
Bilhassa en az gelişmiş ülkelerin Birleşmiş Milletler 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri'nde geri kalmaması için ihtiyaç duydukları mali desteğin teminine dikkat çektik. Zirve vesilesiyle ayrıca G20’nin bugüne kadarki çalışmalarının bir muhasebesini yaptık. Katılımcı diğer liderlerle ikili görüşmeler gerçekleştirdik; önemli konularda istişarelerde bulunduk. Bu çerçevede dün ve bugün, aralarında Avustralya, Kanada, Angola, Etiyopya, Fransa, Brezilya, Malezya, İtalya ve Singapur Devlet ve Hükümet Başkanlarının bulunduğu birçok liderin yanı sıra Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı ve bazı uluslararası kuruluş temsilcileriyle görüşmelerimiz oldu.
G20 birçok farklı ülkeyi bünyesinde barındıran ve temsil niteliği yüksek bir platform olmayı sürdürüyor. Ben de 2008 yılından bu yana G20 zirvelerine bizzat katılıyorum. G20’nin mevcut ve müstakbel küresel sınamalara karşı uluslararası topluma liderlik etmesi bizler için mühimdir. Bu yılki zirvemizde de ‘kimseyi geride bırakmama’ şiarının uluslararası toplumun pusulası olması gerektiğini bir kez daha vurguladık. Kimsenin geride bırakılmadığı, daha kapsayıcı ve dayanıklı bir küresel ekonomi inşa edilmesi gerekliliğini dile getirdik. Uluslararası işbirliğinin ve çok taraflılığın önemini vurguladık.
Bu yıl ayrıca Meksika, Endonezya, Kore Cumhuriyeti ve Avustralya ile birlikte kurduğumuz MIKTA’nın 12. kuruluş yıl dönümünü idrak ediyoruz. Zirve vesilesiyle MIKTA liderleri olarak, dönem başkanı Kore Cumhuriyeti’nin ev sahipliğinde bir araya geldik ve ortak bir basın açıklaması yayımladık.
Basın açıklamasında çok taraflılığa bağlılığımızı yeniden teyit ettik. Hepsi aynı zamanda G20 üyesi olan MIKTA ülkeleri ile iş birliğimizi önümüzdeki dönemde daha da güçlendireceğiz. G20 Zirvesi süresince gerçekleştirdiğimiz istişarelerin küresel ekonomik ve siyasi istikrar için hayırlı sonuçlara kapı aralamasını temenni ediyorum. G20 Dönem Başkanlığını 1 Aralık 2025 tarihinden itibaren devralacak olan Amerika Birleşik Devletleri’ne başarılar diliyorum.Sizleri bir kez daha sevgiyle, saygıyla selamlıyorum."