Depremzedelere ait özel anıların gelişigüzel paylaşılması kişilik haklarını ihlal eder mi?
Türkiye, Güneydoğu Anadolu bölgesinde meydana gelen yıkımlarla büyük bir hüzne boğuldu. Binlerce yuva yıkıldı, aile dağıldı. Geriye ise enkaz yığınları ve yüzlerce hatıra kaldı. Pek çok hatıra tüm çıplaklığıyla, toza çamura bulanmış halde sosyal medyada ve haber kaynaklarında dolaşıma girdi. Peki hatıraların, özel eşyaların bu şekilde yayılması, bunları görünür kılmak yasal mı? Depremzedelerin kişisel hayatına bir ihlal söz konusu mu? İşte detaylar...

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından 100 binin üzerinde bina yıkıldı ya da hasar gördü. Bu binalarda oturan ailelerin eşyaları da enkaz ile birlikte ortaya saçıldı.

Fotoğraf albümleri, defterler, karneler, mektuplar ve hatta sevgiliye gönderilmiş özel notlar. Peki, birçoğu kişisel veri olan bu eşya ya da notların paylaşılması yasal mı?

Avukat Poyraz Deniz, binaların enkazından çıkan sayısız kişisel eşyanın paylaşılması hususunda yaşanan olayla ilgisi olmaması halinde özel hayatın gizliliğini ihlal ettiğini belirtti.

Sputnik'ten Zeynep Gökalp'e konuşan Avukat Deniz, kişilere ait fotoğrafların haber amaçlı ve ölçülülük kriterine uygun olduğu sürece kullanımında hukuki bir açık olmadığını belirtti ve şunları söyledi:

"HABER İÇİN KİŞİNİN RIZASI ARANMAKSIZIN PAYLAŞILABİLİR"
"Kişilere ait fotoğraflar, kişinin dış görünüşünün tasvirine özgülenmiş kişisel değerler olup bu fotoğrafların haber amaçlı dahi olsa ancak yasalarca düzenlenen sınırlarda paylaşıma konu edilmesi mümkündür. Buna göre bu tür fotoğraflar, günlük hayatta yaşanan olaylar (trafik kazaları, cinayet haberleri vs.) veya karşı karşıya olduğumuz durumdaki gibi daha kitlesel etki doğuran olaylar bakımından gazete, haber, dergi yayını vb. mecralarda ancak haber amaçlı olarak belli bir ölçü ve kamu yararı gözetilmek suretiyle kullanılabilir. Zira bu paylaşımların temelinde yaşanan olayın haber amacıyla kamu ile paylaşılması esas amaçtır. Bu halde haber içeriği ile ölçülülük taşıdığı ve genel yasal düzenlemelere aykırılık teşkil etmediği sürece kişinin rızası aranmaksızın fotoğrafının haber amaçlı kullanımına cevaz verilmiştir.

"HABER İÇİN YAPILSA BİLE ÇOK ÖZEL HATIRALAR HAK İHLİLİ SAYILIR"
Söz gelimi depremde hayatını kaybetmiş ya da kaybetmemiş olmakla deprem mağduru olmasından ötürü kendinde olmayan, yaralı olan bir kazazedenin, haber içeriği ile uygun olmayan, ölçülülük kriterini ihlal edecek mahiyette bir fotoğrafının paylaşımı, örneğin mayolu tatil fotoğraflarının haber kompozisyonu içerisinde paylaşımı halinde, paylaşım haber amaçlı yapılmış olsa dahi bir hak ihlali olarak değerlendirilebilecektir.

Yine paylaşılan fotoğraf karelerinde kişinin özel hayatına yönelik pozlarının bulunması veyahut yaşanan olay ile hiçbir bağlantısı olmayan kişinin özel hayatındaki farklı kişilerle çekilmiş fotoğrafların izinsiz kullanımı, hem o kişinin hem de fotoğraftaki diğer kişilerin kişilik haklarının ve ayrıca özel hayatın gizliliğinin ihlali sonuçlarını doğurabilecektir. Dolayısıyla bu gibi değerlerin her birinin izinsiz paylaşımlara konu edilmesi halinde bir hak ihlali meselesi gündeme gelebilecektir.

"MEKTUP, NOT VE GÜNLÜKLERİN PAYLAŞILMASI HAK İHLALİ"
Örneğin son günlerde görüldüğü gibi depremzedelerin enkaz altında kalan evlerinden çıkartılan mektuplarının, günlüklerinin, not defterlerinin bulunduktan sonra haber mahiyetinde olsa dahi izinsiz şekilde paylaşılması genel düzenlemelerin yanında 5846 sayılı kanun uyarınca somut bir ihlal türüdür. Zira kanunun 85. Maddesine göre mektup, hatıra ve buna benzer yazılar, yazanların ve bunlar ölmüş ise mirasçılarının muvafakati olmadan hiçbir şekilde yayınlanamaz.

Bunların izinsiz yayınlanmasının hem cezai hem hukuki yaptırımları vardır. Yine örneğin kişinin kendi özel hayatına yönelik olan, kamuya açık şekilde paylaşıma konu edilmemiş, evindeki bir çerçevede duran ya da fotoğraf albümünde bulunan fotoğraflarının aynı şekilde izinsiz paylaşımlara konu edilmesi 5846 sayılı kanunun yanı sıra kişilik haklarına yönelik genel hükümlerin yer aldığı Türk Medeni Kanunu’nun ilgili düzenlemelerinin de ihlalidir.

"MANEVİ TAZMİNAT TALEBİNDE BULUNABİLİR"
Eğer kişi hayattaysa örneklenen bu durumlar doğrudan özel hayatın gizliliği ve kişilik haklarının ihlali olarak değerlendirilebilecek, izinsiz özel eşyaları/fotoğrafları ifşa edilen kişi hem haberin/paylaşımın kaldırılması hem de kişilik haklarına yönelik gerçekleşen saldırıdan ötürü manevi tazminat talebiyle hukuki yollara başvurabilecektir.

Kişi vefat etmiş ise bu durumda varsa mirasçılarının da bu çerçevede hukuki yollara başvurmaları mümkün olabilecektir. Kişilik hakları ve basının haber verme hakkı arasındaki denge belirlenirken haberdeki gerçeklik, güncellik, kamu yararı, konuyla bağlantılılık gibi konularda bir dengenin sağlanması şart, aksi halde mutlak bir şekilde bir kimsenin özel hayatının sınırları ihlal edilmiş olup her şeyden evvel Türk Medeni Kanunu ile koruma altına alınan kişilik hakları, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında yer alan düzenlemeler ve yine özel hayatın gizliliği ile kişisel verilerin izinsiz paylaşımına yönelik muhtelif mevzuatlarda yer verilen düzenlemelere aykırı durumlar ortaya çıkacaktır.

Haber maksadı taşımayan veyahut habere konu olay içeriğini topluma yansıtma amacının ötesine geçen, içerik ile dengeli ölçülülükte olmayan düzeyde kişilerin özel fotoğraflarının, anılarının yer aldığı notların, eşyalarının izinsiz bir şekilde dergi, gazete, internet sitesi vb. kaynaklar yoluyla paylaşımının hukuki sorunlar ortaya çıkarabileceği göz önünde bulundurulmalıdır."
