İBB Başkanı İmamoğlu, Süleyman Soylu'yu telefonla aradı mı aramadı mı? "İspatlarsa istifamı veririm "
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bugün basın mensuplarına İBB'deki terör soruşturması ile ilgili açıklamalarda bulundu. Soylu buradaki konuşmasında "İmamoğlu beni aradı, benden yardım istedi. Bana belli bir konuda "CHP beni sevmiyor. Bu konuda bana yardımcı olurmusunuz" diye. Bir ricası da olmuştur. Ama ben 'Kanun ne gerekiyorsa onu yaparız' dedim" dedi. Soylu'nun bu açıklamasının ardından İmamoğlu'ndan jet hızında açıklama geldi.

İBB Başkanı Ekram İmamoğlu'ndan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun "İmamoğlu beni aradı, benden yardım istedi" sözlerine jet hızında yalanlama geldi.

İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı etiketleyerek "Bunu ispat edersen ben, edemezsen sen istifa etmelisin. Hodri meydan" ifadelerini kullandı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, "İmamoğlu beni aradı, benden yardım istedi. Bana belli bir konuda "CHP beni sevmiyor. Bu konuda bana yardımcı olurmusunuz" diye. Bir ricası da olmuştur. Ama ben 'Kanun ne gerekiyorsa onu yaparız' dedim" açıklamasına İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'ndan açıklama geldi.

"HODRİ MEYDAN!"
Twitter'dan bir paylaşım yapan İmamoğlu şu ifadeleri kullandı:

Bakan Soylu “Saygılarımla” diyerek kendisini aradığımı ve yardım istediğimi söylemiş. Bu kuyruklu bir YALAN! İstihbarat sende, telefon takibi sende, tüm bilgilere erişme gücün var. Bunu ispat edersen ben, edemezsen sen istifa etmelisin. HODRİ MEYDAN

İMAMOĞLU TELEFONLA ARADI MI ARAMADI MI?
Soylu canlı yayın sırasında İmamoğlu'nun yaptığı paylaşıma anında yanıt verdi.
Soylu yanıt olarak şu ifadeleri kullandı:

Evet istedin. Ufak bir namusun varsa. Ufak bir şerefin ve haysiyetin varsa yalan söylemezsin. İstanbul'da yardım toplarken yardımla ilgili bu yardımın kanunlara uygun olmadığını tespit ettikten sonra yani böyle bir yardım toplanamayacağını tespit ettikten sonra çok doğal olarak o yardım toplanan paralara el konuldu.

İBB Başkanı beni aradı ve dedi ki 'CHP Genel Merkezi zaten bana karşı biz hemşehriyiz ne olursun beni onlara ezdirme' ama hayatı ikiyüzlülük ve yalan olduğu için bunu elbette söylemeyemez.

Aramızda sonra bir telefon görüşmesi daha geçti. Onda CHP Genel Merkezi'ne beni şikayet etti.

'Bana İçişleri Bakanı böyle böyle söyledi' diye. İnsan, hangi koltuğa gelirse gelsin o koltuğu onu taşımayacak. O, o koltuğu taşıyacak ve yalan söylemeyecek.

180 DERECEDE SÖZLERİNİ DEĞİŞTİRMİŞ İNSAN ANLAYAMAZ
İmamoğlu, Soylu'nun ardından bir telefon iddialarına ilişkin bir açıklama daha yaparak Soylu'yu arayıp böyle bir şey söylemediğini tekrar etti.
İşte İmamoğlu'nun o sözleri:

Ben hiç kimseye ricacı bir telefon açmadım, açmam. Hiç kimseye kendi ailemi şikayet etmem. Bunu birçok iftirayla karşı tarafı lekelemeyle hayatını geçirmiş, bir günde partisini terk edip başka partiye gittikten sonra 180 derecede sözlerini değiştirmiş insandan anlamasını beklemiyorum. Bu şahsın zat-ı muhterem şahıs, sayın bakan 'beni aradı, bana saygılarını sundu ve bu münasebetle bir iş konusunda yardım istedi.' Ben şaşkınlığın böyle bir yalanla birleştiği bir anı, seviyenin bu kadar düştüğünü görmedim. Kendisiyle masada bir kez toplantı yaptım. Adalar aracının çalışabilmesi için 6 saat tartıştık. Sayın Cumhurbaşkanı telefonla toplantıya katıldı da onay aldık.
KENDİSİNE HADDİNİ BİLDİRDİM
Masa dışında da 2 kez telefonla görüştüğüm doğrudur. Birinde benim çalışma arkadaşlarıma ayar verme girişiminde bulunduğu telefon konuşmamızda kendisine haddini bildirdim. Diğerinde de İSKİ'ye bir valinin geçiş iznini almak için aradığında yine yalan ve iftirayla dolu cümlelerinde kendisine iade-i cevabımı telefonda verdim. Onun için benim telefonda konuşma biçimimi en iyi bilen bakanlardan birisidir. Saygı çerçevesinde konuşan her bakanla da nasıl saygılı hitap ettiğimi de yine aynı kabinede bulunan saygın bakanlar da bilir. Onlara sorabilir. Kendisinin üslubuna hak ettiği şekilde cevabını verdim. Hiçbir belgemize cevap veremedi. Ey sayın bakan acizliğini milletimiz gördü. Sana tavsiyem pılını pırtını topla ceketini al evine git. Daha fazla kendini paralama. Bu zavallılığın üzerinden de ekranlar önünde gözü neredeyse buğulanacak şekilde kendini de mağduriyet sınıfına koyup o sandalyeye oturmaya kalkma. Çok mazlumun ahı var sende.