İklim Kanunu ile ilgili iddialar ve gerçekler
Türkiye'nin iklim değişikliğiyle mücadele konusunda yol haritasını belirleyecek olan ilk "İklim Kanunu Teklifi", Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda kabul edildi ve resmen yasalaştı. İklim Kanunu ile ilgili özellikle sosyal medyada birçok yanlış bilgi dolaşmakta. İşte o iddialar ve gerçekler...

Türkiye'nin ilk iklim kanunu teklifi TBMM'de kabul edildi. Ülkemizin iklim değişikliğiyle mücadelede yol haritasını çizecek olan kanunla ilgili çok fazla yanlış bilgi ortalıkta dolaşıyor ve dillendiriliyor.
İşte o iddialara karşı İklim Kanunu ile ilgili gerçekler...
İKLİM KANUNU GERÇEKLERİ
İDDİA: "Karbon ayak iziyle insanların özgürlükleri kısıtlanacak."
DOĞRUSU: Karbon ayak izi ile insanların özgürlüklerinin kısıtlanması söz konusu bile değil. Karbon ayak izinin azaltılması sadece üretim yapan organizasyonlar için öngörülmüştür. Bireylerle, mülkiyet, seyahat gibi anayasal haklarıyla en ufak bir ilgisi bulunmamaktadır.
İDDİA: "Emisyon Ticaret Sistemi adı altında vatandaştan karbon vergisi alınacak."
DOĞRUSU: Kanun teklifi karbon vergi sistemini getirmiyor. Emisyon ticaret sisteminin kurulmasını kapsıyor. 9. maddede de bireylerin değil sanayi kaynaklı sera gazı emisyonlarının düşürülmesine yönelik düzenlemeler yer alıyor. Dolayısıyla Emisyon Ticaret Sistemi uygulamasının kapsamı sadece enerji yoğun üretim tesisleridir. Bireylerle hiçbir ilgisi bulunmamaktadır.
İDDİA: "Tarım yasaklanacak, meyve ağaçlarına el konulacak."
DOĞRUSU: Kanun metninde bu anlama gelecek herhangi bir yaklaşım dahi bulunmamaktadır. Aksine kanun; kuraklık ve afetlere karşı risk altındaki toprakları, tarımı, hayvancılığı ve doğal kaynakları, değişen iklim şartlarına karşı korumak; gıda ve su güvenliğini sağlamayı amaçlamaktadır.
İDDİA: "Çiftçi istediği ürünü ekemeyecek, ekene cezalar verilecek."
DOĞRUSU: Kanunda tarım ve hayvancılığa ilişkin tek bir yaptırım maddesi dahi yoktur.
İDDİA: "Hayvancılık yasaklanacak, yapay et yedirilecek, hayvan otlatmak yasaklanacak."
DOĞRUSU: Kanunda bunu ima eden herhangi bir ifade yoktur. Aksine Kanun 5 ve 6. maddelerle ülkemiz topraklarını, tarımını, hayvancılığını ve doğal kaynaklarını değişen iklim şartlarına karşı korumayı, gıda ve su güvenliğini sağlamayı amaçlamaktadır.
İDDİA: "Paris Anlaşması’nda küresel güçler tarım alanlarına el koyacak."
DOĞRUSU: Paris Anlaşması 2021 yılında TBMM’de uygun bulma kanunu ile iç hukukumuza aktarılmıştır. Hatta ülkemiz, Paris Anlaşması’nı kendi özel koşullarını ve kalkınma hedeflerini önceleyerek ve dikkate alarak imzalamıştır. Paris Anlaşması 2021 yılından beri kanun hükmünde bir düzenlemedir. 2021 yılından bugüne kadar kısıtlayıcı herhangi bir uygulama olmamıştır, bundan sonra da olmayacaktır.
İDDİA: "Kanunla kömür, petrol kullanımı kalkacak."
DOĞRUSU: Kömür, petrol kullanımının tamamen kaldırılacağı iddiası söz konusu bile değildir. Kanun, çevre dostu temiz enerjiyi teşvik etmeyi amaçlamaktadır; bunda da bir zorunluluk yoktur.
İDDİA: "İklim değişikliği yoktur diyenlere ceza verilecek."
DOĞRUSU: İklim Kanunu’nda “iklim değişikliği yoktur” diyenlere ilişkin bir ceza hükmü bulunmamaktadır.
İDDİA: "Vatandaş karbon ayak izine göre ceza ödeyecek."
DOĞRUSU: Kanunun hiçbir maddesinde vatandaşa ceza ve kısıtlamaya yönelik bir yaptırım yer almıyor. 14’üncü maddede bireyleri değil, sanayi ve üretim tesislerine yönelik idari yaptırımlar düzenleniyor, adli ceza yaptırım hükümleri yer almıyor.