İstanbul'dan ailesinin yanına giderek küçükbaş hayvanlarını 1100'e çıkardı
İstanbul'da uzun yıllar çalıştıktan sonra Erzincan'daki köyüne dönen Fikret Güzel, devletten aldığı destekle ailesinin 37 olan küçükbaş hayvan sayısını 1100'e çıkarmayı başardı.
Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğünce (TAGEM) 2005'te hayata geçirilen "Halk Elinde Küçükbaş Hayvan Islahı Ülkesel Projesi"nden Erzincan'da 130 yetiştirici faydalanıyor.
Soğuk havaya dayanıklılığı ve sütündeki yüksek yağ oranıyla öne çıkan "Şavak Akkaraman" koyun ırkı, ıslah çalışmalarıyla kentte üreticilerin yüzünü güldürüyor.
Yaklaşık 15 yıl İstanbul'da tekstil sektöründe çalışan Fikret Güzel de şehir yaşamının kargaşasından sıkılınca aldığı kararla 2009'da Erzincan Kemah ilçesi Esimli köyüne döndü.
Burada ailesine ait 37 koyunla hayvancılığa başlayan Güzel, devletten aldığı desteklerin de katkısıyla hem hayvan sayısını 1100'e çıkarmayı başardı hem de süt ürünleri üretimini katladı.
"DEVLETİMİZE TEŞEKKÜR EDERİM"
Besici Fikret Güzel, devletten proje bazında destek aldıklarını anlatan Güzel, "Ben geldiğimde babamların 37 koyunu vardı. Herhangi bir şeyimiz yoktu. Devletten kredi aldım, bana yardımcı oldular. Destek projelerine müracaat ettim. Aldığım destekle 37 küçükbaş hayvanımı 70 yaptım. Sonraki yıllar 150, 200 derken bu şekilde 2024'e geldiğimizde 1100 küçükbaş hayvanım oldu. Devletimize teşekkür ederim. Bir sezonda, 700-800 kuzu satıyoruz ve yaklaşık 15 ton yaş peynir üretimi yapıyoruz." dedi.
Çiftlikte hayvanlara yeni doğan, ikiz ve normal kuzular olmak üzere 3 bölümde baktıklarını aktaran Güzel, yetiştiriciliği annesi, eşi ve çocuklarıyla yaptığını belirtti.
KUZULAR ANNELERİNİ SESİNDEN VE KOKUSUNDAN TANIYOR
Yakın zamanda kuzulama dönemi geçirdiklerini ve yoğun çalıştıklarını anlatan Güzel, şunları kaydetti:
"Hayvanlarımızı telef etmemek için gecemizi gündüzümüze katarak yoğun çalışıyoruz. Bundan sonra da yayla dönemimiz başlayacak. Kuzuyu orada ayıracağız. Süt ve peynir üretim yapacağız. Günde üç sefer hayvanlarımızı yemliyoruz, şu an meraya çıkarmıyoruz. Saman, arpa ve yem veriyoruz. Kuzularımızı da günde iki defa sabah akşam olmak üzere emdiriyoruz. Kuzularımız Allah'ın verdiği bir özellikle hem sesinden hem de kokusundan beş dakikaya kalmadan annelerini buluyor."
Güzel, yeni dünyaya gelen kuzuların telef olmaması için ahırlarda sürekli 3 kişinin nöbet tuttuğunu belirterek, "Bu iş aslında dışardan göründüğü kadar basit değil. Evimizde çocuğumuzla nasıl ilgileniyorsak hayvanlarımızla da öyle ilgileniyoruz. Hasta olmaları durumunda artık alıştık ceplerimde ilaçları ve iğnelerini hazır tutuyorum." ifadelerini kullandı.