Kızılay 'kan satışı' iddialarına yanıt verdi: Bu iftirayı Kızılay karşılıksız bırakmayacaktır
Kızılay'a yapılan kan bağışlarının hastanelere satıldığı doğrultusunda öne sürülen iddialar oldukça ses getirmiş, gündeme oturmuştu. Devlet hastanelerinin kan ve kan ürünlerini Kızılay'dan ihaleyle aldığı ve kan ürünlerinin satıldığı iddialarına ilişkin, "Kızılay'ın topladığı kan bağışlarını hastanelere sattığı gibi bir yaklaşım iftiradan ve kötülükten ibarettir. Gönüllü kan bağışlarını düşürebileceğini bile bile atılan bu iftirayı Kızılay karşılıksız bırakmayacaktır” denildi.

Kızılay'a yapılan kan bağışlarıyla ilgili ortaya atılan iddialar gündeme oturdu. Konu olan iddialarda kan bağışlarının hastanelere satıldığı belirtilmişti. İddialar ile ilgili Kızılay'dan açıklama yapıldı. Kızılay tarafından yapılan açıklamada "Kan bağışlarının hastanelere satılması iftiradır" derken bu gibi haberlerin gönüllü kan bağışlarını düşürebileceğinin de altı çizildi. İşte ayrıntılar...

"FATURALANDIRMA YÖNTEMLERİ TAMAMEN HASTANELERİN TÜZEL KİŞİLİKLERİNİN ÖZELLİKLERİNDEN VE HİZMET ALIM ESASLARININ AYRINTILARINDAN OLUŞMAKTADIR"
Kan bankacılığının Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği usul ve esaslara göre yürütüldüğünün belirtildiği açıklamada, "Hastaneler, talep ettikleri her kan veya kan bileşeni için SUT’ta belirlenen tedarik süreci maliyeti(çalışanlar, laboratuvar, kan torbaları, soğuk zincir, vs) ay sonunda Kızılay’a ödemekte, ardından ise bu ödemeye kendi giderlerini de ekleyerek SGK’ya fatura etmektedir. Dolayısıyla tüm sürecin maliyetini devletimiz karşılamaktadır. Haberlerde sözü edilen faturalandırma yöntemleri tamamen hastanelerin tüzel kişiliklerinin özelliklerinden ve hizmet alım esaslarının ayrıntılarından oluşmaktadır” ifadelerine yer verildi.

"SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM PROGRAMIYLA TÜM PARASAL İLİŞKİLERE SON VERİLMİŞTİR"
Konuya ilişkin açıklamanın devamında ise şu ifadelere yer verildi:
“Geçmiş yıllarda hastane önlerinde yaşanan kötü örneklerin ardından, Sağlıkta Dönüşüm Programı çerçevesinde, 2005 yılında Güvenli Kan Temini Projesi hayata geçirilmiştir.

Bu proje ile o tarihten itibaren vatandaş ile kan bankaları arasındaki tüm parasal ilişkiye son verilmiş, kan ve kan ürünlerinin temini görevi Kızılay’a verilmiş, bu süreçle ilgili tüm operasyonel maliyet ise Sosyal Güvenlik Kurumu üzerine bırakılmıştır.

Bu alanda Avrupa mevzuatıyla uyumlanan Kanun ise 11 Nisan 2007 tarihinde 5624 sayısı ile kabul edilmiştir. Hükümet, kan ve kan bileşenlerinin maliyetlerini yayımladığı Sağlık Uygulama Tebliği’nde (SUT) ilan etmektedir.

Kızılay, 4 bine yakın personel, 830’dan fazla araç ve 300’den fazla noktada aldığı kanları laboratuvarlarda testlere tabii tutmakta, testi geçen kanları özel torbalarına koymakta ve kendisinden talep eden hastanelere soğuk zincire riayet ederek ulaştırmaktadır.

"SUÇ DUYURUSUNDA BULUNUYORUZ"
Tüm kamuoyu ve özellikle medya mensuplarının bunu bilmesine rağmen, Kızılay’ın topladığı kan bağışlarını hastanelere sattığı gibi bir yaklaşım sadece ve sadece iftiradan ve kötülükten ibarettir. Bu yöndeki haberlerin gönüllü kan bağışlarını düşürebileceğini bile bile atılan bu iftirayı Kızılay karşılıksız bırakmayacaktır. Bazı hastanelerin belirlenen SUT fiyatlarının üzerinde faturalar kestiği ve yine özel hastanelerin “bunu Kızılay’a aktarıyoruz” diyerek hastalardan farklı ücretler aldığı duyumunu aldığımız her durumda Sağlık Bakanlığı’na suç duyurusunda bulunulmaktadır.”

“YARGI ÖNÜNDE HESAP SORULACAK”
Yargı yoluna gidileceğinin belirtildiği açıklamada, “Kızılay zaman zaman vatandaşlara da böyle bir durumla karşılaştıklarında şikayette bulunmalarını hatırlatan duyurular yapmaktadır. Gerçeklik bu olduğu halde, bunun tersini düşündürecek yayınlar çok açıkça ifade etmek gerekirse ahlaksızcadır. Sadece basın ahlak ilkelerine aykırı değil, evrensel ahlak ilkelerine de aykırıdır. Kızılay tüm bu iftiraların hesabını yargı önünde soracaktır” denildi.