Sırrı Süreyya Önder'e veda... Kızından duygu yüklü mektup: Baba, hayatın bütün rengi gitti
TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder son yolculuğuna uğurlanıyor. Önder için ilk tören AKM'de düzenleniyor. Sırrı Süreyya Önder'in kızı Ceren Önder Kandemir, babasına geçen hafta yazdığı mektubu gözyaşları içinde okudu. Salondan 'dik dur' sözleri yükseldi.

Türk siyaset ve sanat dünyasının sevilen isimlerinden TBMM Başkan Vekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder için Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) tören düzenleniyor.
TBMM Başkanvekili ve DEM Parti milletvekili Sırrı Süreyya Önder hayatını kaybetti. Kalp krizi geçiren Önder, 18 gündür yoğun bakım tedavisi görüyordu. Hastaneden yapılan açıklamada, Önder'in saat 16.10'da çoklu organ yetmezliği nedeniyle yaşamını yitirdiği bildirildi.
SIRRI SÜREYYA ÖNDER HAYATINI KAYBETTİ
Önder için ilk törenin bugün saat 11.00'de AKM'de düzenlenecek. AKM'deki törenin ardından Levent'teki Barbaros Camii'nde ikindi namazını müteakip cenaze namazı kılınacak. Ardından Önder'in naaşı Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecek.
NAAŞI AKM'DE
Tedavi gördüğü hastanede çoklu organ yetmezliği nedeniyle dün hayatını kaybeden TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder'in cenazesi hastaneden alındı. Önder'in naaşı AKM'ye getirildi.
“Yaşasın halkaların kardeşliği” sloganları atılırken, törene katılanlar dakikalarca ayakta alkışladı.
SIRRI SÜREYYA ÖNDER'İN KIZINDAN GÖZYAŞLARI İÇİNDE VEDA
Ceren Önder Kandemir:
"Ben ne zaman bir şey yazsam babamı arayıp telefonda sesli konuşurdum. Onunla biz tek bir kişi gibiydik. Ona geçen hafta bir mektup yazdım, size okumak istiyorum.
"BABA, HAYATIN BÜTÜN RENGİ GİTTİ"
Baba, hayatın bütün rengi gitti. Giderken neşemin birazını Can ve Yasin'e bırakarak ama rengin tamamını alarak sana doyuncana sevgi verebildim. Her gün söyledim sevdiğimi. Şimdi tüm renklerim de senin olsun. Artık dinlen turna kuşum. Şakaların ağzımızda eğreti dursa bile taklit etmeye çalışacağız.
Seni ayakta gördüğüm gün son gün bize bir poşet portakal ve bir kutu yumurta vermiştin. Seni ayakta gördüğümüz son gün arabana binmeden önce bize söylediğin son cümle kulağımı tırmalıyor şimdi: "Cano'nun düğününü görmeden gitmeyeceğim." Tutmadığın sözün yoktu, gittin mi?"