Eski eşler Zuhal Olcay ile Haluk Bilginer yıllar sonra sanat için bir arada
Onlar sahnelerin tozunu yutmuş iki sanatçı, bir zamanlar mutlu bir evlilik yaşamış, dolu dizgin duygularla ayrılmışlardı. Usta oyuncular Zuhal Olcay ve Haluk Bilginer 'Kel Şarkıcı' adlı tiyatro oyunuyla 2023 yılında izleyici karşısına çıkmaya hazırlandıklarını duyurdur. Geçmişe sünger çekip sanat için orta noktada buluşan ikiliye meslektaşlarından övgü yağdı.

Şimdilerde 'Gecenin Ucunda' dizisinde rol alan Zuhal Olcay, 12 yıllık eşi Haluk Bilginer'den 2004'te tek celsede boşanmıştı. Olaylı şekilde ayrılan ünlü çift, yıllar sonra tekrar bir araya geliyor.

Çitf, 1992 yılında evlenmiş, 2004'te olaylı bir şekilde boşanmıştı. Evliliğin bitişinin Bilginer'in Aşkın Nur Yengi'ye olan aşkı olduğu iddia edilmişti.

"ALDATILMA DUYGUSU KOLAY DEĞİL"
Yaşananlardan yıllar sonra bir dergiye röportaj veren Zuhal Olcay, "O aldatılma duygusu kolay değil. İnsan çok ağlıyor, üzülüyor. Güçlü durmak isterken de hırpalanıyorsun. Bundan sonra sadece sakin ve huzurlu bir hayat istiyorum. Ama her türlü şeye kapım sonuna kadar açık. Aşktan beslenmeye devam" demişti.

ZUHAL OLCAY DUYURDU
Olaylı boşanmalarıyla uzun süre konuşulan Haluk Bilginer ile Zuhal Olcay, yıllar sonra tekrar bir araya geliyor. Olcay, eski eşiyle tiyatro sahnesinde buluşacağını Instagram hesabından duyurdu.

İkili, 'Kel Şarkıcı' adlı tiyatro oyunuyla 2023 yılında izleyici karşısına çıkacak. Kel Şarkıcı, Olcay ve Bilginer’in 1999 yılında birlikte kurduğu, ayrılık sonrası Bilginer’in ilgilendiği Oyun Atölyesi tarafından sahneye konacak.

"EFSANESİNİZ"
Oyuncu Veda Yurtsever, sosyal medyada çok konuşulan ve binlerce beğeni alan gönderiye, "Ah nasıl güzelleşti akşamım" yorumunu yazarken Ayşe Tolga da "Efsanesiniz" dedi.
Derya Baykal ve Müjgan Ferhan Şensoy da kalp emojileriyle paylaşıma kayıtsız kalmadı.

DÜNYANIN HER YERİNDE OYNANDI
Kel Şarkıcı, Fransız Eugène Ionesco tarafından 1950’de yazılıp, 1957’de tekrar ele alındı. O tarihten bugüne dünyanın her yerinde oynandı. Oyun II. Dünya Savaşını izleyen yıllarda yeni arayışların içinden çıkan, geleneksel tiyatronun hiçbir unsurunu barındırmayan tiyatronun ilk örneği olarak biliniyor.