Cumhurbaşkanı Erdoğan Marmara Üniversitesi külliye açılışında konuştu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Marmara Üniversitesi Recep Tayyip Erdoğan Külliyesi 1. ve 2. Etap Eğitim-Öğretim Binaları Açılış Töreni'nde konuştu. Erdoğan "Burası daha önce, dün 44. yılını geride bıraktığımız 12 Eylül askeri darbesine başkanlık eden zatın ismini taşıyan bir askeri kışlaydı. Bu araziyi aldık. Her bakımdan parmakla gösterilecek bir eğitim-öğretim külliyesi yapılması amacıyla Marmara Üniversitesi'ne tahsis ettik." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Marmara Üniversitesi Recep Tayyip Erdoğan Külliyesi 1. ve 2. Etap Eğitim-Öğretim Binaları Açılış Töreni'nde konuşuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Marmara mezunu olmaktan gururluyum. Toplamda 12 milyar liralık yatırımla hayata geçirilen külliyemizle eğitim ve bilim alanındaki hedeflerimize biraz daha yaklaşıyoruz.' dedi. Erdoğan, ayrıca, 'Türkiye'de 'ırkçılık' adı altında çok açık bir Türk düşmanlığı, Müslüman düşmanlığı, topyekün Türkiye düşmanlığı yapılmaktadır.' ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Marmara Üniversitemizin kıymetleri mensupları, sevgili öğrenciler sizleri selamlıyorum. Bugün ayrı bir heyecan içindeyim. Yapım sürecini takip ettiğim Marmara Üniversitesi Recep Tayyip Erdoğan Külliyesi'ni açmaktan bahtiyarlık duyuyorum.
"MARMARA ÜNİVERSİTESİ MEZUNU OLMAKTAN GURUR DUYUYORUM"
Marmara Üniversitesi'nden 1981 yılında mezun oldum. Siyasi hayatım boyunca aldığım fahri doktora ünvanlarımdan en anlamlısını 2013 yılında üniversitemden aldım. Marmara Üniversitesi'nde mezun olmaktan guru duyuyorum.
"BURASI 12 EYLÜL DARBESİNE BAŞKANLIK EDEN ZATIN İSMİNİ TAŞIYAN BİR KIŞLAYDI"
Biraz evvel hem Sayın Rektörümüz, hem de Çevre ve Şehircilik Bakanımız konuşmalarında detayları bizlerle paylaştılar. Burası daha önce, dün 44. yılını geride bıraktığımız 12 Eylül askeri darbesine başkanlık eden zatın ismini taşıyan bir askeri kışlaydı. Bu araziyi aldık. Her bakımdan parmakla gösterilecek bir eğitim-öğretim külliyesi yapılması amacıyla Marmara Üniversitesi'ne tahsis ettik. Bundan 5 yıl önce, 29 Kasım 2019 tarihinde külliyemizin temellerini bizzat attık. Marmara Denizi'ne hakim, 2,5 hektarlık bir alan üzerinde konumlanan külliye projemiz 95 bin metrekare inşaat alanına sahip ilk etabını 2021 yılında tamamladık. İkinci etapta ise 167 bin metrekare inşaat alanına sahip yeni fakülteler ve sosyal işler bulunuyor. Bugün hem birinci hem ikinci etabın resmi açılışını sizlerle gerçekleştiriyoruz.
"BURASI ASKERİ KIŞLAYDI"
Burası askeri kışlaydı, parmakla gösterilecek eğitim yeri olması için çalıştık. Marmara Denizine hakim külliye projesinin ilk etabını 2021 yılında tamamladık. Külliyenin iki etabından mühendislik ve eğitim fakültesi, siyasi bilgiler fakültesi, hangarlar, öğrenci merkezleri de yer alıyor. 12 milyarlık yatırımla Türkiye’nin bilim alanındaki hedeflerine biraz daha yaklaşıyoruz.
Şehrimize ve üniversitemize hayırlı olmasını diliyorum. Külliyemizin inşasında emeği olanlara teşekkür ediyorum. 141 yıllık köklü tarihinde Marmara Üniversitemizin yanında olmaya devam edeceğiz.
Dünya’nın 198 farklı ülkesinde 340 bin öğrenci var. Yüzde 95’i kendi imkanları ile okuyor. Misafir öğrencilerin katkısı 3 milyar dolar civarında. Ülkemiz açısından övünülecek bir durumdur.
'IRKÇI FAŞİZM KONUSU SÜREKLİ KAŞINIYOR'
Bir nefret dalgası oluşturulmak isteniyor. Muhalefet adayının nefret siyaseti karşısında yanındaki tek bir cümle kuramadı. Irkçı faşizm konusu sürekli kaşınıyor. Irkçılığın yabancı düşmanlığının bayraktarı oldular. Tarihinde sömürgecilik ayıbı olmayan ülkeyiz.
Biz asırlar boyunca 3 kıta 7 iklimde hükümranlık kurmasına rağmen tarihinde sömürgecilik ayıbı olmayan bir devletiz.
Gençlerimizi birbiri ile kırdıranlar aynı kaynaklardı. Türkiye’nin böyle tuzağa düşmemesi için çok dikkatli olduk. Bizim karşılaştığımız sıkıntılar ile gençlerimiz karşılaşmasın diye çalıştık. Darbelerin bedelini milletimiz ödedi.
Bir özür bahsi açıyorlar, gezi olayları için çıkıp özür dilemesi gerekenler varsa milletin otobüslerini yakıp yıkanlardır.
"TÜRKİYE'DE IRKÇILIK ADI ALTINDA TÜRKİYE DÜŞMANLIĞI YAPILMAKTA"
Bir defa şunun bilinmesini isterim. Ülkemizin binbir emekle inşa ettiği yumuşak gücüne zarar veren bu ırkçı nefretin masum olmadığı açıktır. Türkiye'de ırkçılık adı altında topyekün Türkiye düşmanlığı yapılmaktadır. Bunların bir kısmı özellikle öne çıkan bazı şaibeli isimler, apaçık bir ihanet içinde Türk düşmanlarının değirmenine su taşımaktadır. Allah'ın izniyle gençlerimizin bu tuzağa düşmesine fırsat vermeyeceğiz. Bakınız biz ülke ve millet olarak hiçbir zaman insanları derisinin rengine, yaşadığı yere, konuştuğu dile göre ayırmadık. Biz asırlar boyunca üç kıta, yedi iklimde hükümranlık kurmasına rağmen tarihinde sömürgecilik ayıbı olmayan bir devletiz. Böyle bir milletiz. Hiç kimse bu beyaz sayfaya leke bulaştıramaz.
"ÖĞRENCİLİK YILLARIMIZ ÜLKEMİZİN GERÇEKTEN SANCILI YILLARIYDI"
Ülkemizin marka eğitim kurumlarından biri olan Marmara Üniversitemizin uluslararası kimliğini güçlendirerek sürdüreceğine inanıyorum. Kıymetli misafirler, Marmara Üniversitesi'ndeki öğrencilik yıllarımız ülkemizin gerçekten sancılı, belki de en kaotik yıllarına denk geldi. Türkiye'nin sokaklarında kargaşa, siyasetinde ise istikrarsızlık hakimdi. Her 7-8 ayda bir hükümetin değiştiği, göreve gelen iktidarların muktedir olamadığı, vatandaşın sorunlarına çözüm üretemediği sıkıntılı günlerdi. O karanlık günlerin ceremesini milletimizle birlikte en çok üniversitelerimiz çekti. Öğretim üyelerimiz ve öğrencilerimiz çekti. Sadece ekonomik zorluklarla değil, üniversitelerimizi esir alan ideolojik kavgalarla da mücadele ettik.
"EMELLERİNE ULAŞMAK İÇİN HEP GENÇLERİ KULLANDILAR"
Birtakım kirli eller bu ülkenin pırıl pırıl çocuklarını henüz hayatlarının baharındayken birbirine düşman ettiler. Sağ dediler, sol dediler. Alevi, Sünni, Kürt, Türk dediler. Delikanlılarımızın heyecanlarını istismar ederek ailelerine çok büyük acılar yaşattılar. Milletimizin istikbali olan yüzlerce üniversite öğrencisi hayatını kaybetti. Gençlerimiz, üniversitelerimizi esir alan kör şiddetin kurbanı oldu. Bugün hatırladıkça yüreklerimizi yakan nice dramatik olay yaşadık. Burada şu gerçeği açık açık söylemek durumundayım. Hem 27 Mayıs öncesinde hem de 12 Eylül darbesi öncesinde emellerine ulaşmak için hep gençleri kullandılar. Türk ekonomisini çökertmek için gençleri kullandılar. Siyasete müdahale etmek için gençleri kullandılar.