Ümit Özdağ ilk ziyaretini Özgür Özel'e yaptı
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, dün karara bağlanarak gerçekleşen tahliyesinin ardından bugün CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i parti genel merkezinde ziyaret etti.

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i parti genel merkezindeki ziyareti yaklaşık 1 saat sürdü.
Basına kapalı görüşmenin ardından Özel ve Özdağ, ortak açıklama yaptı.
"TÜM SİYASİ TUTUKLULARIN BİR AN ÖNCE SERBEST KALMASI GEREKİYOR"
CHP Genel Başkanı Özel, "1 günü dahi kabul edilemeyecek olan bir tutukluluk halinin, 5 aylık bir zulme dönüşmüş olmasından Türkiye adına utanç duyduk, hicap duyduk. Bu utancın sona ermiş olması gerekendi. Türkiye'deki tüm siyasi tutukluların bir an önce serbest kalması gerekiyor. Elbette davalar olur. Kimse yargılanmaktan muaf değil. Ancak Sayın Erdoğan, yıllarca yargılandı ama bir kez olsun gözaltına alınmadı, 1 gün tutuklu kalmadı. Cezası onaylandığında dahi cezaevine telefonla davet edildi. Şimdi kendisine yapılmayan bu muameleyi, kendisinin görevini yapan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'na ya da kendisi gibi bir Genel Başkan olan Sayın Ümit Özdağ'a yapıyor oluşu son derece utanç verici. Dünün mağdurunun bugünün zalimi olmasını bu millet kabul etmiyor" ifadelerini kullandı.
"TALİHSİZ BİR İLETİŞİM KAZASI OLMUŞ"
Özel, TBMM Genel Kurulu'nda dün yaşanan tartışmaya ilişkin, "Dün akşam yaşananları sonradan dikkatlice izleme imkanım oldu. Talihsiz bir iletişim kazası olmuş. Tekin Bingöl'ün Ermeni soykırımı konusundaki tutumunun ne partimizden, ne benden farklı olmadığı açıkça ortadadır. İlk kez görev yapılan bir süreçte, kapanan mikrofonun Tekin Bingöl'ün söz kesmesi gibi algılandığı bir noktada, bir telefon görüşmesi ile dikkatin dağınık olduğu bir yerde ve asla Meclis'in Başkanlık Divanı'nın da takınmaması gereken tutum, yapılmaması gereken bir hareketin yapılması ile birlikte istenmeyen olaylar bütünü oluşmuş. Bu meseleyi böyle değerlendirmek lazım. Meclis'te böyle durumlarda bir arka oda var. Oraya geçilir ve birbirinin samimiyetinden, iyi niyetinden şüphesi olmayan kişiler bu tip kazaları telafi ederler" dedi.
"MAZOT HESABINDAN HİCAP DUYMALI"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisinin yaptığı mazot hesabına verdiği yanıta ilişkin konuşan Özel, "Sayın Erdoğan'ın klimalı salonlardan çıkmasını; çiftçinin halini tarlada, işçinin halini servis bekledikleri duraklarda ya da fabrikalarında, esnafın halini maalesef tek başına siftah yapmayı beklediği öğle saatlerine, ikindiye kadar yalnız başına beklediği dükkanlarında, emeklinin halini de alışveriş yapamadığı ve geç saatlere bıraktığı pazarlarda bir sormasını dilerim. O şimdi bizim bidon hesabından üzülmüş, başka mazot hesapları yapıyor. Ben bir ülkeyi 23 yıldır yöneten kişinin, 'Benim verdiğim asgari ücretle 445 litre mazot alınıyor' hesabından kıvanç değil, hicap duyması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü Alman Şansölyesi, 'Benim verdiğim asgari ücretle 1370 litre mazot alınıyor' diyor. Türkiye'dekinin mazot üzerinden tam 3,5 katı bir fark var, Almanya ile aramızda. Sayın Erdoğan asgari ücretin mazot karşısındaki alım gücüyle övünüyorsa, bunun Türkiye açısından da kendisi açısından da sağlıklı bir değerlendirme olmadığını ifade etmem lazım" diye konuştu.
Özel, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu'nda yaşanan gerginliğe ilişkin ise "23 yıldır aynı arbede yaşanıyor. Adalet ve Kalkınma Partisi, zeytinlikleri maden aramasına açmak istiyor. Biz de köylüler adına ve çevre duyarlılığımızla buna direniyoruz. Ortaya çıkan görüntülerin bir tarafı maalesef Mustafa Varank. Meclis'in başına olabilecek en kötü şey geldi. Varank yine geldi, kendi seviyesine çekmeye çalıştı Meclis'i. Çok üzgünüm" dedi.
"BU NORMAL BİR TÜRKİYE FOTOĞRAFI DEĞİL"
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ise CHP'li isimlerin tutukluluğu süresince kendisine gerçekleştirdiği ziyaretler nedeniyle teşekkür ederek, "Zaman zaman da hüzün verici bir ortam oluşuyordu. Çünkü bu kadar çok milletvekilini ben bir tek Meclis'te, Genel Kurul'da görmüştüm, bir de Silivri'de. Bu normal bir Türkiye fotoğrafı değil. Avukat kabininde yan yana oturduğunuz zaman bir uçtan öbür uca siyasetçiler, başkanlar, akademisyenler yer alıyor. Peki 9 numaralı cezaevinde kimler kalıyor? Bebek katilleri, uyuşturucu tüccarları, terör örgütü üyeleri, suç örgütü üyeleri. Onlarla aynı muameleye maruz kalınıyor. Bu 21'inci yüzyılın Türkiye'sinin görünümü olmamalı ve bu düşman ceza hukuku uygulamalarından vazgeçilip Anayasa'nın 10'uncu maddesinin gerçekten tekrar yürürlüğe girdiği, yani herkesin siyasi görüşünden bağımsız olarak eşit olduğunun belirlenmesi gerekir. Böyle bir Türkiye'ye sadece muhalefetin ihtiyacı yok, iktidarın da ihtiyacı olduğunu ifade etmek istiyorum. Tekrar vermiş oldukları destekten ötürü Sayın Genel Başkan'a ve arkadaşlarına, değerli CHP meclis grubuna da teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum" diye konuştu.
Kaynak: DHA