Galatasaray iddiası ortalığı karıştırdı! Inter, Hakan Çalhanoğlu'na kapıyı gösterdi
FIFA Kulüpler Dünya Kupası'nda Fluminense'ye elenerek turnuvaya veda eden Inter'de Hakan Çalhanoğlu krizi yaşanıyor. Galatasaray'a transfer olmak istediği iddia edilen milli futbolcuyu, önce takım arkadaşı Lautaro Martinez hedef aldı. Ardından ise Başkan Giuseppe Marotta, Çalhanoğlu için çarpıcı ifadeler kullandı.

FIFA Kulüpler Dünya Kupası son 16 turunda Fluminense ile karşılaşan İtalyan devi Inter, mücadeleden 2-0 yenik ayrılarak turnuvaya veda etti.
KAPTAN KAPIYI GÖSTERDİ
Inter'in elenmesinin ardından peş peşe yapılan açıklamalar büyük bir krizin fitilini ateşledi. Inter'in kaptanı Lautaro Martinez, adı Galatasaray ile anılan Hakan Çalhanoğlu'nun hedef göstererek, "Burada kalmak istemeyen gitsin, mesajım açık. İsim vermeyeceğim ama hoşuma gitmeyen birçok şey gördüm." ifadelerini kullandı.
Yıldız golcünün ardından Inter'in başkanı Giuseppe Marotta da konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
İtalyan medyasına konuşan Giuseppe Marotta, milli futbolcunun takımdan ayrılmak istediğine yönelik iddialar hakkında, "Bir oyuncu ayrılmak istediğini gösterdiğinde, kapının sonuna kadar açık olduğunu görecektir. Ama ona yük olmayalım, önümüzdeki haftalarda birbirimizle konuşmamız gerekiyor ve ayrılmak isterse onunla görüşeceğiz." ifadelerini kullandı.
"HAKAN'I DİNLEMEYE HAZIRIZ"
Marotta, "Yaptıkları için ona her zaman teşekkür etmeliyiz. Transfer dönemi yarın resmen başlıyor. Onu ve diğerlerini dinlemeye hazırız. Şimdilik bize takımdan ayrılmak istediğini söyleyen olmadı." dedi.
Milli futbolcunun hedef gösterilmemesi gerektiğini belirten Marotta, "Çalhanoğlu'nu suçlamamalıyız. Henüz kendisiyle konuşmadık, önümüzdeki birkaç hafta içinde konuşacağız. Farklı yollar izlemeye karar verirsek bunu yapacağız, ancak henüz orada değiliz." şeklinde konuştu.
HAKAN'DAN CEVAP GELDİ
Milli futbolcu Hakan Çalhanoğlu, takım arkadaşı Lautaro Martinez ve Inter Başkanı Giuseppe Marotta’nın kendisine yönelik sözlerine yanıt vererek, saygı beklediğini belirtti.
Çalhanoğlu, Instagram hesabından Türkçe, İtalyanca ve İngilizce olarak yaptığı paylaşımda, son 24 saatte takım Inter’de yaşadığı gerginliğe açıklık getirip, kendisine yöneltilen sert eleştirilere karşılık verdi.
Çalhanoğlu, paylaşımında, Şampiyonlar Ligi finalinde yaşadığı sakatlıktan sonra, yine de takımla birlikte ABD'ye gitmeye karar verdiklerini çünkü orada olmanın, takımını desteklemenin kendisi için çok önemli olduğunu belirterek, "Maalesef, ABD'deki bir antrenmanda tamamen farklı bir bölgede yeni bir sakatlık yaşadım. Teşhis: kas yırtığı. Bu sakatlık, turnuva boyunca sahada olmamı imkansız hale getirdi. Orada olmamamın başka bir nedeni yok. Arka planda başka hiçbir şey yok." ifadelerini kullandı.
Hakan Çalhanoğlu, takımı Inter'in ABD'de yapılan FIFA Kulüpler Dünya Kupası son 16 turunda Brezilya ekibi Fluminense'ye 2-0 yenildiği maça işaret ederek, "Dün kaybettik. Ve bu canımı yaktı. Sadece bir futbolcu olarak değil, gerçekten takımıma değer veren biri olarak üzüldüm. Şu an sakat olsam da, maçtan hemen sonra birkaç takım arkadaşımı aradım, moral vermek için. Çünkü gerçekten önemseyince bunu yapmam gerekiyordu." değerlendirmesinde bulundu.
Bu maçın ardından kendisi hakkında yapılan yorumları şaşkınlıkla karşıladığını vurgulayan Çalhanoğlu, "Beni asıl şaşırtan ise sonrasında söylenen sözler oldu. Ağır sözlerdi. Bölücüydü, birleştirici değil. Kariyerim boyunca asla bahane aramadım. Hep sorumluluk aldım. Ağrıyla da oynadım. Zor anlarda hep ön saflarda oldum. Lafla değil, icraatla konuştum. Her görüşe saygı duyarım, özellikle bir takım arkadaşımın ya da başkanımın görüşüne. Ama saygı tek taraflı değildir. Sahada da saha dışında da her zaman saygı gösterdim. Ve inanıyorum ki futbolda da hayatta da gerçek güç, özellikle duygular yoğunken saygı göstermektir." yorumunu yaptı.
Milli futbolcu, Inter'e asla ihanet etmediğinin altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Inter'de mutsuz olduğumu hiç söylemedim. Geçmişte teklifler geldi, çok cazip teklifler. Ama kaldım. Çünkü bu formanın benim için ne ifade ettiğini biliyorum. Ve yaptıklarımla da bunu net biçimde gösterdiğime inanıyorum. Ülkemin kaptanlık bandını takma onuruna eriştim. Ve öğrendim ki liderlik, en kolay anlarda parmakla suçlamak değil, takımının yanında durmaktır. Bu oyunu seviyorum. Bu kulübü seviyorum. Ve her gün uğruna savaştığım bu renkleri seviyorum. Gelecek ne getirir göreceğiz. Ama tarih, her zaman dimdik duranları hatırlar, En çok ses çıkaranları değil."