Türk gezgin Fatih Koparan Vietnam'da köpek eti satan restorana gitti! "Köpek çevirme" yapıldığını görünce kokuya dayanamadı kusmamak için kendisini zor tuttu
Türk gezgin Fatih Koparan Vietnam'da köpek ve kedi eti satılan bir restorana gitti. Gördükleri karşısında adeta şok geçiren Koparan restorandaki her detayı kaydetti. Vietnamlı arkadaşı kendisine köpek etlerinden hazırlanan bir tabak sipariş ederken Fatih Koparan ise meraklı gözlerle etrafı inceledi. Gördükleri karşısında şoke olan ve zaman zaman zor anlar yaşayan Koparan, bir köpeğin çevirme yapılarak pişirildiğini görünce kendisini restoranın dışına attı ve kusmamak için mücadele etti.

Türk insanına her ne kadar garip gelse de özellikle Uzak Doğu'da köpek, kedi gibi evcil hayvanlar da tüketiliyor. Bunlar kimilerinin midesini bulandırıyor. O yüzden şimdide uyarıyoruz: galerinin ilerleyen fotoğrafları sizi rahatsız edebilir.

Yıllardır dünyayı gezen Türk gezgin Fatih Koparan'ın bu sefer adresi Vietnam'dı. Koparan, YouTube kanalından "Vietnam'da Sokak Yemekleri" başlığıyla yayınladığı videoda çok ilginç hatta bazıları için kan donduran görüntüler yer aldı.

Vietnam'da köpek, kedi ve tavşanın sıklıkla tüketildiğini söyleyen Fatih Koparan, Vietnamlı arkadaşı Kiko ile köpek eti servis eden bir restorana gitti. Kiko, Koparan'a köpek eti mi tavşan eti mi yemek istediğini sordu.

Kiko, ardından da kendisinin bir porsiyon köpek bir porsiyon da tavşan yemek istediğini söyledi.

Israrla Fatih'e köpek eti denemek isteyip istemediğini sordu.

Ardından tezgahta yer alan köpekten parçaları gösterdi: Kuyruk ve iç organlar.

Kiko, sanki Türkiye'de bir kebapçıya gitmişiz gibi iştahlı gözlerle kameraya baktı.

Bilmeyenler için ilginç bir notu da ekledi: Limonotu, köpeğin tadının daha hafif olmasını sağlıyor.

Kiko ve restoranda çalışan genç kadın için her şey gayet normal.

Biri iştahlı diğeri ise satış yapmak için sabırla bekliyor.

Fatih Koparan, ardından içeriye geçiyor ve mutfak bölümünü gezmeye başlıyor.

Tekrar hatırlatalım bu görüntüler sizi rahatsız edebilir.

Ve işte videoda bir büyük şokun daha yaşandığı o an: Vietnam'daki restoranın mutfağında bir motosikletin arkasında yer alan mangal ve üzerinde ağır ağır pişen köpek.

Türk gezgin Fatih Koparan, meraklı gözlerle mangala doğru yaklaşıyor. Yaklaşırken de izleyenleri düşünüp köpeğin olduğu yeri blurluyor.

Meraklısı bu ve sonrasındaki fotoğrafları inceleyebilir: köpek çevirme.

Meraklısı bu ve sonrasındaki fotoğrafları inceleyebilir: köpek çevirme.

Meraklısı bu ve sonrasındaki fotoğrafları inceleyebilir: köpek çevirme.

Koparan, sonrasında kendisini can havliyle arka kapıdan sokağa atıyor.

Midesi kalkan ve öğüren Koparan, kusmamak için kendisini zor tutuyor.

Sokakta biraz hava aldıktan sonra tekrar restorana dönüyor.

Arka kapıdan içeri girerken, tekrar karşı karşıya geliyoruz. O da ne: köpek çevirme.

Arka kapıdan içeri girerken, tekrar karşı karşıya geliyoruz. O da ne: köpek çevirme.

İçerisi tıklım tıklım olmasa da karnını köpek etiyle doyurmak isteyen Vietnamlılar, ilgi gösteriyor.

Köpek etinden bir kısım, mangalda ekstra olarak pişiriliyor.

Tabi gezginimizin kafasında deli sorular.

Hemen Vietnamlı arkadaşı Kiko'ya soruyor.

"Özel bir köpek türünü mü yiyorlar? Yoksa her köpeği mi yiyorlar?"

Vietnamlı Kiko'nun verdiği cevap ise daha çarpıcı: Ne kadar büyükse o kadar iyi.

Hatta ve hatta köpeğin büyüklüğünün önemli olduğunu ve ne kadar büyük olursa onu seçtiklerini öğreniyoruz.

Sorular ardı ardına geliyor: Restoranda kedi var mı?

Soru Kiko aracılığıyla restoranda çalışan genç kadına yöneltiliyor.

Birkaç saniye sonra merak gideriliyor.

Restoranda kedi eti de satılıyor ancak o gün yok. Hatta Kiko, Fatih'e kedi eti satılan köşeyi de gösteriyor.

Bir başka restoranda da tavşan olduğunu söylüyor.

Kiko, Fatih'e 'tavşan yiyor musun' diye soruyor. Eee Kiko da merak ediyor Türk insanının ne yediğini.

Tezgahtaki, genç kadın ise köpek etlerini servis etmek için doğruyor.

Videodaki diğer ilginç anlar hemen ardından geliyor.

En kötü kokulu içecek!

Görüntüsü bile kokusunun kötü olduğunu belli ediyor.

Nasıl yapıldığını merak edenler için hemen cevap geliyor.

Dünyanın en kötü kokulu içeceği: Küçük karideslerden yapılıyor.

Kiko, Fatih'e içeceğin nasıl yapıldığını büyük bir iştahla anlatıyor.

Kokusu nasıl mı? Biz de aktaralım: ayak ve çiş kokusu gibi.

Ve işte o büyük an geliyor.

Kiko'nun sepet üzerine koyulan yapraklarla servis edilen köpek eti tabağı.

Tahmin ediyoruz ki; görüntü sizin için de bir hayli ilginç.

Kiko, büyük bir iştahla köpek etlerini ağzına götürüyor.

Biz size bir kez daha hatırlatalım. Birkaç fotoğraf sonrası gerçekten sizi rahatsız edebilir.

Tabii, insan merak ediyor: hangi et köpeğin neresi?

Fatih Koparan, daha sonra restoranın önündeki köpekleri çekmesi de bir hayli ilginç anların ortaya çıkmasına neden oluyor.

Peki kim bu Fatih Kopara? Bakın kendisini nasıl tanımlıyor: Merhabalar, ben Fatih KOPARAN. Globalleşen dünyamızda her şey aynılaşmaya başladı ve keşfedilecek çok az şey kaldı. 20 yıldır dünyayı gezip fotoğraflar çektim, şimdiyse bilinmeyene, dünyadaki az bilinen kabilelere gidip sizlere aktarmaya çalışıyorum.

Arada da gece hayatı, ülke mutfakları, sokak lezzetleri, ülkelerin tarihlerini anlatan vlog ve belgeseller çekiyorum. Youtube kanalımın tüm gelirlerini seyahat bursu olarak veriyorum.

Videoyu ise şöyle açıklıyor Koparan "Bugün size inanılmaz zor olanı göstermeye geldik. Vietnam'lılar ilginç bir mutfağa sahip. Bize biraz aykırı bir mufak kültürü öyle ki; köpek, kedi ve tavşan sıklıkla tüketiliyor.

Arkadaşım Kiko Vietnamlı. Kendisi köpek yemem için teklif verse de ben bir şey tüketemeyeceğim.. Bulunduğumuz restaurantın mutfağını servisini nasıl yaptıklarını size göstermeye çalışacağım. (Psikolojimin kaldırabildiği seviyede)

Biraz içeriyi dolaşıp mide bulantılarını kontrol altına aldıktan sonra ikinci bir şok yaşıyorum. Karides İçeceği. Bu içecek dünyanın en kötü kokulu içeceği olabilir. Karidesleri sıkarak suyunu çıkarıp belli işlemlerden sonra tüketime hazır hale getiriyorlar.

Vietnam'da kedi ve köpek tüketimi her ne kadar kültürleri olsa bile çok yaygın değil. Ülke yasaklamaya hazırlanıyor. Yaşadığım deneyimden sonra Bekir'le buluşup güzel deniz ürünleri pişirilen bir restauranta gittim. Ama uzunca bir süre yemek yiyemedim.














