Terör örgütünün feshi sonrası yeni denklem: Öcalan için ihtimaller masada
Terör örgütü PKK’nın kongreyle aldığı fesih kararı, terör örgütü elebaşı Öcalan Abdullah Öcalan’ın hukuki ve siyasi geleceğiyle ilgili dikkat çeken senaryoları yeniden gündeme taşıdı. Kulislerde, DEM Parti'nin yeniden yapılandırılması ve Öcalan’a siyasi rol verilmesi konuşulduğu belirtildi.
Düzenlenen kongre sonrası tarihi bir karar alan terör örgütü PKK, yapının feshedildiğini ve silahlı mücadele yönteminden resmen vazgeçildiğini dün itibarıyla kamuoyuna yazılı açıklamayla duyurdu. Terör örgütünün bu kararı sonrası gözler, İmralı’da tutulan terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’a çevrildi. Süreçteki rolü, olası siyasi etkisi ve fiziki koşulları hakkında kulislerde yeni senaryolar ortaya çıktı.
ORTAYA ÇIKAN SENARYOLAR
Kulislerde konuşulan senaryolar şu şekilde:
1. Güvenlik nedeniyle İmralı’da kalmaya devam edebilir:
Terör örgütü elebaşı Öcalan'ın, güvenlik kaygıları nedeniyle kendisinin İmralı dışında bir alana çıkmak istemediği belirtiliyor. Bu senaryo, mevcut düzenin korunmasını ancak iletişim haklarında esneklik sağlanmasını içeriyor.
2. İdari olarak daha esnek bir ortam sağlanabilir:
İkinci senaryoya göre terör örgütü elebaşı Öcalan’ın, süreçle ilgili temaslarını artırabilmesi için idari kararlarla daha geniş bir çalışma ortamına kavuşması mümkün olabilir. Bu kapsamda, daha rahat bir ortamda olmasından ziyade, ziyaretçi trafiğinin artması, belirli aralıklarla telefon görüşmelerine izin verilmesi gibi esnekliklerin gündeme gelebileceği ifade ediliyor.
3. DEM Parti yeniden yapılanabilir:
En dikkat çeken iddia ise DEM Parti’nin olağanüstü kongreyle yeniden yapılanmasıyla birlikte Öcalan’ın yeni bir siyasi yapı kurabileceği, hatta partinin başına geçebileceği senaryosu kulislerde seslendiriliyor. Ancak yürürlükte olan Anayasa ve Siyasi Partiler Kanunu, ağır suçlardan hüküm giymiş kişilerin siyasi faaliyetlerine açık biçimde engel koyuyor.
SİYASET İÇİN ANAYASAL ENGEL
Ortaya çıkan senaryolar gündem olsa da, terör örgütü elebaşı Öcalan’ın parti kurması ya da siyasi alanda aktif bir rol üstlenmesi mümkün değil. Bunun için önce anayasal ve yasal düzenlemelerde değişikliğe gidilmesi gerekiyor. Mevcut hukuk düzenine göre bu tür bir değişiklik, yalnızca siyasi konsensüs ve anayasa değişikliğiyle mümkün. Bu durum da senaryonun yakın vadede gerçekleşme ihtimalini oldukça düşük gösteriyor.