Savcı şifresiyle FETÖ dosyalarını kapatıyordu: İfadesi şoke etti

Ankara'da savcı şifresiyle UYAP'a girerek FETÖ dosyalarını kapatan zabıt katibi ilk kez hakim karşısına çıktı. Zabıt katibi rüşvet dışında üzerine atılı suçlamaları kabul etmedi. İşte detaylar...

Savcı şifresiyle FETÖ dosyalarını kapatıyordu: İfadesi şoke etti

Ankara Adliyesi'nde kendisine ve savcılara ait şifreyle Ulusal Yargı Ağı Sistemi'ne (UYAP) girerek soruşturma dosyalarını kapatan zabıt katibi Ahmet Yılmaz'ın da aralarında bulunduğu 16 sanığın yargılanmasına başlandı.

 

Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı.

Duruşmada, kimlik tespiti ve iddianamenin özetinin okunmasının ardından sanıkların savunmasına geçildi.

Tutuklu sanık Ahmet Yılmaz, terör suçları soruşturma bürosunda zabit katibi olarak görev yaptığı dönemde maddi durumunun sıkıntılı olması nedeniyle bu işleri yaptığını söyledi.

Yılmaz, "Üzerime atılı örgüte yardım suçlamasını kabul etmiyorum. Ben terör suçları bürosundayken bu işi yaptım. Başka bir büroda görevli olsaydım orada da aynı şeyi yapardım. Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile bir bağım yoktur. Buradaki insanların çoğu benim beyanımdan sonra dosyaya dahil edildi." ifadelerini kullandı.

FETÖ firarisi avukat Muhammet Talha Bol ile bir dosyayı sorduğunda tanıştıklarını, sonrasında Bol'un bir müvekkilinin dosyasının kapanması gerektiğini söylediğini aktaran Yılmaz, kendisinin de maddi sıkıntıları olduğunu ve dosyayı kapatacağını avukata söylediğini anlattı.

"BORÇ BATAĞINDAYDIM, RÜŞVET HARİCİ SUÇLAMALARI KABUL ETMİYORUM"

Eşiyle boşandıktan sonra maddi sorunlarının devam ettiğini anlatan Yılmaz, şunları kaydetti:

"Avukat Reşat müvekkillerinin kimlik numaralarını atıp dosyaların durumunu sorduruyordu. Reşat'ın bana çok büyük iyilikleri dokundu. O yüzden ondan para talep etmedim. Sordurduğu dosyaları kendi isteğimle Ankara'ya getirdim incelemesini yaptım, kapattım. Hasan E. dosyasını getirdim, kapattırdım. Savcı dosyayı görmedi. Ahde vefa için yaptım. Murat Barın dosyasında da aynı şekilde oldu. Talha dışında para aldığım kimse olmadı. Talha'nın kartı bendeydi. Yurt dışından kendi hesabına para yatırıyordu, ben de burada kartından çekiyordum. Beni tehdit ettiği için yapmaya devam ettim. Borç batağındaydım. Rüşvet harici suçlamaları kabul etmiyorum. Talha'nın FETÖ soruşturması olduğunu bilmiyordum. Çoğu avukatın FETÖ'den soruşturması var. Ben, FETÖ'ye yardım etmedim. Etkin pişmanlıktan yararlanacağımı düşündüğüm için her şeyi savcıya anlattım. Etkin pişmanlıktan yararlanmak istiyorum."

"BEN AHMET'E DOSYANIN AKIBETİNİ SORDUĞUMDA DOSYALAR ÜZERİNDE İŞLEM YAPMIŞ"

Tutuklu sanık Reşat Yıldırım, avukat olduğunu, inşaat şirketlerinde danışmanlık yaptığını, bu olaylardan önce büyük bir firmayla anlaştığını, firma sahibinin hakkında FETÖ dosyası olduğunu anlattı.

Yıldırım, "Yunus D. firmanın sahibiydi, hakkında FETÖ dosyası olduğunu öğendik. Ardından savcıyla görüştük. Savcı dosya için takipsizlik kararı vereceğini söyledi. Bütün kurumlara da tebliğ edildi. Aradan biraz süre geçti savcının değiştiğini ve dosyanın tekrar açıldığını öğrendik. Yeni gelen savcı bizimle görüşmedi. Dosyanın neden açıldığına dair bilgi dahi alamadık." diye konuştu.

O dönemde zabıt katibi olan sanık Yılmaz'la irtibata geçtiğini aktaran Yıldırım, şunları kaydetti:

"Katip Ahmet ile irtibat kuruyorduk. Gide gele arkadaşlığımız gelişti. Arada yardım için 1-2 bin lira yolladım. İhtiyacı olduğunu söyledi. Karşılık beklemeden yaptım. Yunus D. dosyasında usule aykırı bir şey talep etmedim. Benim burada olmam bir avukat olarak utanç verici. Ahmet'e başka dosyalar da sorardık. Murat Barın dosyasını sorduğumuzda Ankara'da olduğunu söyledi. Zaman geçtikten sonra dosyanın savcı tarafından kapatıldığını söyledi. Asla böyle bir talebim olmadı. Ahmet'e dosyanın akıbetini sorduğumda o dosyalar üzerinde işlem yapmış. Benim dilekçe verdiğim Hasan E. dosyasını da Eskişehir'den Ankara'ya çekmiş. Dilekçemde de dosyanın Ankara'ya gelmesini değil, kapatılmasını istemiştim. Asla böyle bir talebim olmadı. Ahmet'e sadece insanca yardım ettim. Bir ara beni yüklü miktar borç için aradı. Parayı bulamazsa intihar edeceğini söyledi, 25 bin lira gönderdim, çünkü intihar edeceğinden tedirgin oldum. Ben yolsuzluk yaptığını bilmiyordum. Suçsuzum, beraatımı talep ediyorum."

DURUŞMAYA YARIN DEVAM EDİLECEK

Sanık Abdülkadir Ceylani Özgül de avukatlık yaptığını, hakkında daha önce FETÖ üyeliği kapsamında işlem yapıldığını ancak soruşturmalarda etkin pişmanlık kapsamında beyanda bulunduğunu belirtti.

Muhammet Talha Bol'u örgüte dahil olduğu dönemde hakim savcı çalışma evinde birlikte kalması nedeniyle tanıdığını anlatan Özgül, "Benim örgütle bağım 2013-2016'da vardı. Sonradan hiçbir ilişiğim kalmadı. Bir gün Yusuf Gürbüz ofisime geldi ve eşi Tuba Gürbüz hakkında FETÖ'ye üyelikten soruşturma bulunduğunu söyleyerek, avukatlığını üstlenmemi istedi." dedi.

Bol'un kendisine önceden adliyede para karşılığında dosya kapatan bir adamının olduğunu söylemesi üzerine müvekkilinin eşi ile bu konuyu konuştuğunu, ardından müvekkili Tuba Gürbüz'ün kimlik bilgilerini Bol'a yolladığını aktaran Özgül, şunları kaydetti:

"Talep edilen ücreti Talha'nın kardeşi Ömer Faruk Bol'a teslim ettim. Olaylardan haberi olduğunu düşünmüyorum. Ömer, Talha'nın ricası üzerine yanımda staj yapmıştı. Becerikli değildi. Ardından kırtasiye açtı zaten. FETÖ ile hiçbir bağlantısı yoktur. Bu aşamaların ardından birkaç hafta sonra yakalama kararı kaldırılarak, Tuba Gürbüz hakkında takipsizlik kararı verildi."

Özgül, Bol'un bahsettiği dosyaları kapatan ve takipsizlik veren şahsın adliyede zabıt katibi olarak görev yaptığını bilmediğini, Gürbüz'ün dosyası haricinde hiçbir dosya için böyle bir talepte bulunmadığını savundu.

Sanık beyanlarının ardından duruşmaya yarın devam edilmek üzere ara verildi

İDDİANAMEDEN

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, zabıt katibi Ahmet Yılmaz'ın FETÖ firarisi avukat Muhammet Talha Bol'un talebi üzerine, aralarında FETÖ şüphelilerinin de bulunduğu bazı dosyalarda para karşılığı usulsüz işlemler yaptığı anlatılıyor.

Aynı zamanda Yılmaz'ın dosya numaralarını değiştirip evrak sildiği, taraf isimlerini değiştirdiği, dosyaların içini boşalttığı, bu işlemleri ise kendisinin ve birlikte çalışması nedeniyle şifrelerini bildiği savcıların UYAP oturumları üzerinden yaptığı belirtiliyor.

İddianamede, Yılmaz'ın bu eylemleriyle toplam 1190 yıl 5 aya kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

Ayrıca iddianamede diğer 15 sanığın da "rüşvet vermek", "silahlı terör örgütüne üye olma", "gizliliğin ihlali", "resmi belgede sahtecilik suçuna zincirleme şekilde azmettirme" ve "suçluyu kayırma" suçlarından cezalandırılması isteniyor.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Kabine sonrası açıklama Susurluk'ta orman yangını Atatürk’ün İnebolu’ya Gelişi ve Şapka İnkılabı'nın 100. Yılı Kutlandı Kabine Toplantısı sona erdi