Cennetten Kovulan 'Laz Kızı'

İlknur Yılmaz yazdı...

İlknur Yılmaz

İlknur Yılmaz

Fransız İmparatoru Napolyon Bonapart, ‘Savaşı kazanmak için 3 şey lazım’ demiş ve sıralamıştı:

“Para, para, para!”

 Napolyon eğer bugün yaşasaydı ve ona ‘Parayı kazanmak için ne lazım?’ diye sorulmuş olsaydı, muhtemelen yine ‘3 şey lazım’ diyerek şu cevabı verirdi:

“Meme, meme, meme!”

 Ve inanın Napolyon’un vereceği bu cevap, bir önceki tespiti kadar sükse de yapmazdı...

Çünkü bu durum, bugün sokakta yürüyen her vatandaşın bildiği bir gerçek haline geldi...

‘Meme açmak’ küreselleşen dünyanın ‘normali’ oldu.

“Ne kadar çok dekolte, o kadar çok ekmek!” demek.

TikTok’ta yaptığı dekolteli yayınlarla bir saatte ‘100 bin TL’ kazandığı iddia edilen ‘Laz Kızı’ isimli kullanıcı, ‘gördüklerinden bir türlü tatmin olmayan’ takipçilerine ne demişti?

“Araladım daha ne yapayım!”

Tam bir milenyum çağı isyanı...

“Daha fazla para kazanmak istiyorsan daha fazla aç!” diyen bir kitle ve onların cebindeki parayı almak için karşı tarafı mutlu etmek zorunda olan ‘Laz Kızı...’

Olaylara bakınca sanırsın Black Mirror yeni bölüm ama maalesef çağımızın gerçeği bu.

Bir nesli "Bana akıl verme, para ver!” diye büyütürseniz eğer, o da çıktığı yayınlarda aynen bu cevabı verir:

“Bana akıl vermeyin, para verin!”

Ahhh keşke sana akıl verselerdi. Sadece sana değil, bu sözü nesilden nesle aktaran herkes keşke aklı tercih etmiş olsaydı...

Memesini açana kızıyoruz ama açması için para verene ne demeli? Daha çok açmaya teşvik eden, karşılığında ‘bağış’ denilen hediyeleri yollayanı ne yapmalı?

TikTok’un toplumun ahlak yapısını bozduğu tartışılıyor... Bana kalırsa TikTok sadece ahlaksızlıklarını sergileyebilecekleri bir platform...

Onlara sadece bunun için bir alan yaratıyor...

Eğlence parkı gibi düşünün: Zaten oyun oynamak isteyen ve buna karşılık bir enerji barındıran belirli bir grubun etkinlik alanı...

TikTok olmasa dahi bu ahlaksız kabul edilen yapının üyeleri, öyle ya da böyle bunu dışa mutlaka vuracak!

Çünkü onlara ‘akıl değil, paranın önemli olduğu’ öğretildi.

Bu söz kuşak aktarımında ‘Para için her yol mübah’ gibi farklı misyonlar kazandı.

Laz Kızı için başörtüsü, meme açmaya engel değildi. Sonuçta karşılığında ‘her şeyden önemli olan para vardı...’

Toplumun ahlakının bozulmasını sağlayan yapının temeli çok eskiden atıldı. Ancak suçlanan kuşak; aileden, sosyal yapı ve dijital dünyadan beslendiklerini tam anlamıyla uygulamaya geçiren ilk ve en cüretkar kuşak oldu.

Laz Kızı’nı ve TikTok’u suçlamadan önce şu sorulara bir cevap vermek gerek:

Yaşadığı ilişkilerle ekranlarda adeta matematik problemi yaratan gündüz kuşağı aktörleri masum mu?

Onlara bu alanı yaratan gündüz kuşağı programları, TikTok’tan daha mı masum?

Gerçek benliğini gizlemek için ‘ideal benlik’ vitrini olan, insanları mutsuzluğa ve ruhsal doyumsuzluğa sürükleyen Instagram mı masum?

Eline klavye alanın ‘Ordinaryüs Profesör’ olduğu, sürekli farklı bir algı yaratan, manipülasyon ve dezenformasyon üretim merkezi haline gelen Twitter mı masum?

70 yaşındaki teyzelerin bile ‘en hayırlı evlatları ben büyüttüm’ , ‘en huzurlu hayatı bakın yine ben yaşıyorum’ savaşına girdiği Facebook mu masum?

Yoksa 6 yaşındaki kızını müridiyle evlendiren şeyhin ahlakının baz alındığı yapı mı masum?

İşte onlar ne kadar masumsa, Laz Kızı da TikTok da o kadar masum...

Heyyy millet, bu bir ahlaksızlıklar cenneti partisidir.

Katılım şartı:

“Bir düğme daha açmayan giremez!”

Kaynak: haberet.com